Hesabım
    Zombieland
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,5
    Muhteşem
    Zombieland

    Zombieland

    Yazar: Serdar Kökçeoğlu

    Taylan Biraderler’in kısa sürede kültleşmeye aday 'Vavien'i aslında bir ailenin 'aile ruhunu' yeniden yakalamasını, çekirdek aileye kısa devre yaptırarak anlatıyor. Sırlar ve yalanların uzaklara fırlattığı çekirdek aile, aslında herkesin bildiği bir cinayet girişiminin ardından aile ruhunu yeniden yakalıyor. Para, son çare olarak gücünü dışarda kanıtlamaya çalışan adama geçiyor; kadın tıpkı arkadaşının önerdiği gibi kocadan sır saklanmaz kuralını benimsiyor ve oğlan babasının gizli porno filmlerinden öğrendiklerini uygulayarak kendisini babasına ispat ediyor. Çivi çiviyi söküyor, kötülüğün hakkından esaslı kötülük geliyor. Her şey kusursuz. Yılın son zombi filmi 'Zombieland' de, kıyamet sonrasının varoluşçu Amerikan yollarında kaygılarını, kurallarını bir yana bırakarak aile olmaya çalışan dört 'hayatta kalan'ın hikayesini anlatıyor.

    Zombieland dünya vatandaşlarının nasıl zombileştiğini anlatma ihtiyacı duymadan, insan kalmayı başarmış bir gencin ailesini aramak için yola çıkışıyla başlıyor. Karşısına 'doğuştan katil' bir zombi avcısı çıkıyor ve birlikte yollarına devam ediyorlar. Daha sonra ise iki kız kardeşin aralarına karışmasıyla çatallanan hedefe doğru ilerliyorlar. Filmin en büyük artısı; kendini fazla ciddiye almıyorken, sulu bir komedi filmine de dönüşmemesi. Hollywood ziyareti gibi belki bütün zombi sinemasının en acayip sahneleri arasına girebilecek, trajikomik bir bölüm bile yer alıyor.

    Sıradan bir Amerikalının yeryüzünde en çok merak ettiği yer neresidir? Yanıt, ortadoğu değil; tabii ki Hollywood yıldızlarının evleri. Bizim dörtlü çete de ünlü bir yıldızın evine gidiyorlar ve burada bizzat kendisiyle karşılaşıyorlar. Dünyaca ünlü bir yıldızın zombileşmiş dünyada nasıl ayakta kalmayı başardığını görmek için bile bu filmi izlemek lazım aslında.

    Her ne kadar zombilerle mücadelenin kitabından önemli kuralları ortaya koyan dış ses bu filme bir edebiyat uyarlaması havası verse de, çizgi roman filmlerine özgü, komik aksiyon denemeleriyle kendini gösteren durumlar da var. Özellikle lunapark bölümünde aletlerin çarpması sonucu savrulan zombileri hatırlatmak gerek. Bu anlamda filmin televizyon kökenli senaristlerinin aynı zamanda çizgi roman yazarlığı yapıyor oluşuna şaşırmamak lazım.

    Zombieland; Romero, Fulci gibi klasik ustalardan Boyle gibi çağdaş ustalara uzanan bir dizi yönetmenin elinde gelişen zombi sinemasının klasikleri arasına girebilecek bir başyapıt değil. 'Shaun of the Dead' gibi türün mizahını yapmaya soyunmuş bir korku komedi de değil. Zombi sinemasının klasikleşmiş, hayatta kalanların temiz bir toprak bulma serüvenini farklı detaylarla zenginleştiren; bilinen yolculuğa yaratıcı yan yollar ekleyen bir film. Şüphesiz bunun en akılda kalıcı göstergesi de, filmin doruk noktasını temsil eden Hollywood ziyareti. Filmin kılçıklı mizahı, müthiş görüntülerin de yardımıyla oluşturulmuş kara kıyamet atmosferine zarar vermiyor. Hatta; insan evladı dünyanın sonunda bile bir eğlence, bir aşk arayabilir diyor ve bunu başarılı bir şekilde kabul ettiriyor.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top