Hesabım
    Acı Aşk
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Acı Aşk

    Acı Aşk

    Yazar: Funda Sularöz

    Gazetelerin 3. sayfa haberlerinde kadın-erkek ilişkilerine dair olayları sıkça okuruz. Peki birkaç tane 'olay' bir kişinin başına gelir mi? Bu filmde oluyor. Acı Aşk'ta Onur Ünlü'nün kaleminden, absürdlüklerle dolu bir kara- mizah örneğiyle karşı karşıyayız.

    Babadan zengin, eli yüzü düzgün bir edebiyat öğretmeni olan Orhan, kariyeri için bir adım atmak üzeredir ve bunun için Eskişehir'den ayrılıp İstanbul'a gelecektir. Bu yeni başlangıçtan önce de sevdiği kadına evlenme teklif edecektir. Ama yüzük kutusu elde karşılaştığı manzara yüzünden, kendine güvenen adamdan sulu sepken ağlayan birine dönüşür. Ve tabi ilişkilere de bakışı değişmiştir. Bir kere aldatılmıştır o ve 'Doğulu' bir erkek olarak -her ne kadar Batı'nın yaşam tarzı içinde yaşasa da- arabesk tadında bir psikolojiyle başka biri olmuştur.

    Orhan İstanbul'a yeni gelmişken 'iyi kalpli' Oya ile tanışır ve evlenirler. Fakat daha evlendikleri gün kaza geçirirler. Bu da başka bir dönüm noktasıdır; Oya kör olmuştur ve böylelikle ilişki de kör noktaya düşer. Orhan'ın eski sevgilisi de karşı komşusu olunca hayat iyice zor bir hal almıştır. İşler karmaşıklaşırken Orhan da ipin ucunu bırakarak, daha önce bir öğrencisinden aldığı teklifi geri çevirebilirken, 'aldatılan bir Doğulu' erkek olarak öğrencilerinden biriyle birlikte olur. Bu noktada film başlar! Orhan üç kadının arasında bir çemberde kalmıştır ve o da kendi kurallarına göre oynamaya devam ediyordur.

    Acı Aşk, aşk için nereye kadar gidebilirsin sorusunu irdelerken insanların ne kadar kötü olabileceği de aynı paralellikte sorguluyor. Bu noktada aldatan mısın, cilveli olan mı, ya da masum mu? Önemli değil. Ve 'Doğulu'nun aşkı, ilişkileri yaşarken yarattığı tahripler üzerinde duruluyor. Bu da yönetmenliğini de üstlendiği Beş Şehir adlı filmle bu yıl en iyi senaryo ödülünü alan Onur Ünlü'nün geçmiş filmlerden tanıdığımız tarzıyla anlatılıyor. Yalnız Ünlü, filmin daha başlarında bazı ip uçlarını verse de ve senaryosu da en iyi örneklerinden biri olsa da klasik bir sonla bağlanmış.

    Film kara- mizah türü olarak ağlarken güldürmeyi çok iyi becermese de özellikle bir iki dramatik sahnesiyle akıllara kazınıyor. Özellikle Oya ile Orhan'ın gelin ve damatlıklı halleriyle kaza geçirdikleri sahne oyuncularını dahi izlerken etkilemiş durumda.

    Oyunculukların iyi olduğu Acı Aşk'ta, özellikle Cansu Dere performansıyla öne çıkıyor. Buz kadın tavrıyla tanıdığımız Dere, bu filmde hem sevimli bir kadını, hem körü, hem de deli aşığı hakkıyla canlandırıyor. Aldatılan Doğulu erkek Halit Ergenç, cüretkar kadın Songül Öden ve çıtır cüretkar kadın Ezgi Asaroğlu da etkileyici oyunculuklarıyla karşımızda.

    Çağan Irmak'ın Issız Adam filminde eski şarkıları gündeme getirip seyircileri etkisi altına alınca yeni trend 'eskilere rağbet' oldu. Bu filmde de geçmişten arabesk türünde şarkılara, Zeki Müren'den bir parçaya yer verilmiş. Hatta önce Müslüm Baba, ardından İbrahim Tatlıses'in yorumlarıyla dinlediğimiz ve Levent Yüksel'in bu film için seslendirdiği Seni Yakacaklar şarkısının 'seni tanrım bile...' sözü filmin mottosu. Gerçi Beş Şehir filminin de uzun bir Ahmet Kaya klibi gibi olmasını da hesaba katarsak Doğulu'nun yaşadığı aşk arabeskle tuzlanır.

    Yönetmenliğini Taner Elhan'ın yaptığı ve sinematografik olarak da gayet eli yüzü düzgün bu film, Onur Ünlü'yü sevenler dışında kalan ve özellikle ortalama bir gişe filmi seyircisine pek de hitap etmiyor. Ama filmi arabesk şarkılarla örülü izlerken zaman zaman zevk alacakları olası. Değişik bir aşk filmi görmek isteyenlerinse, ecnebilerce 'Nobrow' olarak tanımlanan, çok kabaca alt kültürle üst kültür harmanlaması olarak kabul edebileceğimiz Acı Aşk'ı kaçırmaması tavsiye olunur.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top