Hesabım
    Seni Seviyorum Adamım
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Seni Seviyorum Adamım

    Gökkubbenin altında bildik bir aşk hikayesi...

    Yazar: Melis Zararsız

    Seni Seviyorum Adamım, Biray Dalkıran’ın bu sene izlediğimiz üçüncü filmi . Bir hafta arayla iki romantik komedi filmi girmişti vizyona Mart ayında: Peri Masalı ve Meleklerin Mucizesi. Biray Dalkıran’ın senaristliğini de üstlendiği Peri Masalı’nda acıklı bir hikaye vardı karşımızda, bir hastalık ve büyük bir aşk…Başrol oyuncuları karakterlerinin hakkını vermişlerdi vermesine, aralarındaki aşka inanmıştık ama çok güzel bir romantik film olabilecekken senaryodaki kimi eksiklikler nedeniyle henüz tam da olgunlaşamamış bir sinema örneği olarak karşımıza çıkıyordu Peri Masalı. Meleklerin Mucizesi isimli proje filmden ise bahsetmeye gerek yok bu yazıda.

    Seni Seviyorum Adamım yine bir aşk hikayesi, yine acıklı bir aşk hikayesi, Peri Masalı ile bu yönde bir benzeşmeleri var. Başroldeki Gizem Karaca ve Barış Kılıç’ın aralarında tutmuş olan kimya ve doğal oyunculuklarıyla seyirciyi aşklarına inandırmaları konusunda da Peri Masalı ile benzer bir başarıdan söz etmek mümkün.  Filmde Barış Kılıç’ın canlandırdığı karakter Berk Ataman, 30’lu yaşlarının başında, zamanında İstanbul’da başarılı bir müzik yapımcısı iken piyasanın çirkinleşmesi ve yaşadığı bazı tatsız özel konular sonucu mesleğinden soğuyarak Kıbrıs’a yerleşiyor. 10 küsür yıl burada biraz izole bir hayat yaşıyor, balıkçı olarak geçimini sağlıyor. Dünyalar tatlısı komşusu ile bile sohbet edemeyecek kadar yabanileşiyor bu süreçte. Aslında bu kısımda biraz abartı olduğunu söylemek lazım. Bir insanın kendisini bir sahil kasabasına kapatıp bu denli yabanıllaşması için sanki daha büyük olaylar, kayıplar yaşamış olmasını bekliyor insan. Bir gün yine denize açılmışken birinin kayalıklardan kendisini denize bıraktığını görüp onu kurtarmak için suya atlıyor ve dünyalar güzeli bir kız (Ezel rolüyle Gizem Karaca)  çıkıyor sudan. Kız ayıldığı andan itibaren şımarık, çenebaz ve çocuksu hareketleriyle dikkat çekiyor…İşin bu kısmı da aslında pek inandırıcı değil. İntihar da etmiş olsa, ayağı kayıp düşse de, hiç kimse yüksek bir yerden suya düşüp ayıldığında bu kadar hayat dolu ve çenebaz olamaz diye geçiriyor insan içinden.

    Bu detaylara takılmazsak, bir süre sonra hikaye sizi kendi içine çekiveriyor. Bunun bir sebebi Kıbrıs’ın gerçekten çok çok güzel resmedilmiş olması. Ben Kıbrıs’ta bulundum ama Kıbrıs’ı hiç böyle bir gözle görmemiştim doğrusu, seçilen mekanlar, açılar, görüntü yönetmenliği gerçekten başarılı. Bir sebebi de hikayenin gidişatı, oyuncuların sıcaklığı.. Yan rollerde Yıldız Kültür, Asuman Dabak,  Murat Serezli, hele ki daha önce dramatik bir rolde hiç izlememiş olduğumuz Serhat Özcan, adeta döktürüyorlar. Bu da filmi epey güçlendiriyor, hikayeyi destekliyor doğrusu.

    Bilinmedik bir hikaye değil, yabanıl erkeğin bir aşkla yeniden kendi sıcak kimliğini bulması, bazı talihsizliklerin bu aşkı yaşanmaz hale getirmesi, bir ailenin yıkılması, ama aşkın ve yaşam sevincinin herkese birşeyler öğretmiş olması… Bilindik bir hikaye olması beni rahatsız etmiyor, aynı hikaye farklı yorumlarla binlerce kez işlenebilir, fakat hikayenin acıklı olan kısmının sömürüye kaçan abartısı beni rahatsız eden kısmı oldu filmin. Özellikle sonlara doğru ses efektleriyle, müziğin (ki filmde kullanılan müzikler de gerçekten genelde başarılı, bu film için yapılmış olan Gitme Adamım adlı şarkı akılda kalıcı ve filme yakışmış, buradan videosunu izleyebilirsiniz) gereksiz kullanımıyla, deyim yerindeyse “damardan” etkilemek için aşırıya kaçılmış. Acıklı hadisenin altının bu kadar çizilmesi gereksiz olsa da sonlara doğru hikaye yine toparlamış kendini…

    Biray Dalkıran’ın bu sene vizyona soktuğu üç filme baktığımızda seyirciye en çok geçecek olan yapımın Seni Seviyorum Adamım olduğunu düşünüyorum. Gökkubbenin altında yeni bir şey söylenmiş değil fakat derli toplu anlatılmış, güzel resmedilmiş, inandırıcı ve gözyaşartıcı bir aşk hikayesi izlemek isteyenlerin tercihi olabilir.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top