Hesabım
    Sully
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Sully

    Uçak sevdası, pardon reklamı…

    Yazar: Alper Turgut

    Sully, 11 Eylül trajedisinin ardından, silah olarak kullanılan yolcu uçaklarına, haliyle azalan güveni, yeniden çoğaltmaya, yere çakılan itibarı da, tekrar havalandırmaya didinen bir seyirlik, hiç kuşkusuz. Sevilen, sayılan ve toplamda altı Oscarları olan Clint Eastwood ve Tom Hanks gibi Hollywood krallarının, Amerikan iç pazarında karşılıklarının olduğu ve bu ürünü, affedersiniz filmi, malum genel izleyiciye, pek güzel bir şekilde pazarlayacaklarına da şüphemiz yok, belirtelim.

    ABD’yi derinden sarsan, devamında Irak ve Afganistan’ın istila ve işgaline zemin hazırlayan süreç, uyanık yapımcıların, acılar silsilesinden, çıkar sağlamasına yol açmıştı. Elbette, ABD ordusu, zapt edilen ülkelere, demokrasi götürmedi, haksız bir savaştan, özgürlüklerin doğmasını bekleyen, ya saftır, ya da militarizm, emperyalizm ve kapitalizmden nemalanmaktadır, işte o kadar. Kara Şahin Düştü filminin, ABD Savunma Bakanlığı’nın büyük desteğiyle çekildiğini bilenler, Pentagon ve CIA’nın, sayısız savaş filmine, gerek danışman, gerek ekipman sağlamasına da şaşırmazlar. Hah! Uçak felaketi filmleri, zaten hep vardı, yeniden el atıldı. 11 Eylül’ün ardından çekilmiş Uçuş 93, Uçuş, Uçuş Planı gibi yapımlar dışında, birçok televizyon filmi de buna örnektir. Ve artık sanırım, dev uçak firmalarıyla barışma, kavuşma, kaynaşma vakti geldi. Hâlihazırda gerçek hayattan, elimizde güzel bir örnek de var, yüklenelim gitsin. Evet, Affedilmeyen, Milyon Dolarlık Bebek ve Gizemli Nehir gibi kalburüstü projeler kotaran, oyunculuk dışında yönetmenlikte de başarılı olan ve şimdilerde yaşı 86’ya dayanan Clint Abimiz, oldum olası dramı, ağdayı ve kahramanlık olayını sever, önümüze serer. Sully, keşke belgesel veya kısa film olsaymış, yapıtın 96 dakikalık süresi boyunca, tekrar hissi veren çekimler, sağdan, soldan, ortadan, yandan, alttan, üstten detaylar, ne gereği vardı şimdi buna demekten öteye geçemiyor, ne yazık ki…

    Evet, 2009 yılında, Meşhur Manhattan adasının batı yakasında akan, New York ve New Jersey’in ortasında kalan Hudson Nehri’ni pist olarak kullanan ve 115 canı taşıyan kocaman yolcu uçağını, tek bir kayıp yaşamadan suya indiren Kaptan Pilot Chesley ‘Sully’ Sullenberger, kahramanlığı ziyadesiyle hak ediyor, o başka. Çünkü kalkıştan bir süre sonra, kuş sürüsünün, uçağın iki motorunu da işlevsiz bırakması, tarihe geçecek bir ustalık öyküsünü yaratıyor, ne kulenin, ne bilgisayarların, ne de uçağın asla yapamayacağı şeyi, bir insanın, kabiliyeti, anlık karar vermesi ve soğukkanlılığı başarıyor. Bu, insanla makinenin birleşmesinin, ortaklaşa imkânsızı gerçekleştirmesinin hikâyesidir. Ve sonra bir kahramanın kahramanlığı sorgulanacak, ona inananlar kadar, güvenmeyenler de olacaktır, bu mucizevi başarıya burun kıvıranlar, yani sigortacılar ve uçak şirketi gibi, candan çok mal diyenler de, ona inanmayanların cephesini açacaktır.

    Tom Hanks, Kaptan Pilot Sully’e can verirken, öne çıkan rolleri de Aaron Eckhart ve Laura Linney sırtlıyorlar. Tüm eleştirilerimize rağmen, film, tertemiz bir işçilik, ekip ruhu ve ustalıkla, peliküle yerleştirilmiş. Teknik ve görsellik öne çıkarak, dramatik yapıdaki noksanları, kesinlikle kapatmaya çabalıyor, yakın tarihli ve bildik bir meseleyi, merak unsuru olmaksızın seyrettirmeyi beceriyor. 

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top