Hesabım
    Hayat Öpücüğü
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Hayat Öpücüğü

    Ortada bir yerde, tatlı bir komedi.

    Yazar: Burçin Aygün

    Türk komedi ve romantik – komedi filmlerinin önlenemez yükselişi devam ediyor. Yeşilçam’ın ardından gelen yeni dalgalar ile birlikte belli bir seyirci kitlesini salonlara kilitleyiveren yapımlar, eski usul dramatik kurgudan da nasibini alamadan edemiyor. Bu hafta vizyona giren ve romantizmin doruklarında bir komedi hikayesi olma iddiasıyla seyircisini selamlayan Hayat Öpücüğü filmi de işte bunlardan bir tanesi. Dozunda “komedi” ve “duygusallık”.

    Daha önce benzeri bir “hüzünbaz” akışa eşlik eden Huzur Sokağı adlı TV dizisi projesinde görev almış olan ve şu aralarda da bir başka televizyon yapımı Tutar mı Tutar için elini taşın altına koyan isim Şenol Sönmez, artık türün en hastalıklı takipçilerini bile "yeter!" dedirtebilecek bir işi karşımıza getiriyor. Az önce de bahsini ettiğimiz üzere, Yeşilçam’ın o abartılı duygusal havası, havada uçuşan ve gerçek olması bir hayli zor olan sıcacık öğeler tahmin edilebileceği gibi bu yapımda da var. Peki ama bu “olmazsa olmaz”ların varlığı, Hayat Öpücüğü’ne destek mi olmuş, yoksa köstek mi?

    Şimdiye dek karşımıza sınırsız sayıda örnekle çıkan, takıntılı adam ve hayata bağlı kadın temasını işleyen yapım, ilk olarak (yine beklendiği gibi) komedi türünün bilindik numaraları ile seyircisini tavlamaya çalışıyor, karakterlere dair ilk detayları sabun köpüğü bir “anlayışla” servis ediyor. Serüvenin merkezinde yer alan ve usta oyuncu Kemal Sunal’ın yine kendisi gibi aktör olan oğlu Ali Sunal ise başrolde. Son yıllarda farklı televizyon merkezli gösteriler ile tiyatro sanatına dair taze şeyler sunmaya çabalayan Ali Sunal, bu filmde ise kendisi için biçilen karakteri ziyadesiyle ayakta tutabiliyor. Metin adlı hafif çatlak bir tiplemeye hayat veren Sunal, hayatın merkezine öyle ya da böyle kendisini yerleştirmiş, her şeyden korkabilen, dolaylı yoldan biraz bencil bir adam olarak karşımızda. Hastanelerin “doktorlardan daha çok ziyaretçisi” olan Metin sürekli olarak yeni bir hastalıktan, yeni bir sorundan, bir başka beladan korkuyor, hayata gerçek anlamda atılmazken, kendi güvenli dünyasında korkuya gömülerek yaşıyor.

    Bu kaçışı Sunal’ın özellikle de mimikleriyle harika şekilde desteklediği, fiziksel olarak gerçek kıldığı performansı ise tek kelimeyle övgüyü hak ediyor. Özellikle de, girdiği ortamlarda sadece kendisini değil, çevresine de ister istemez hükmetme çabası görülmeye değer! Hayattan ürken Metin’in karşısına çıkan, yaşama daha tutkulu olarak bağlı ancak “özel” bir sebepten dolayı kendinden kaçan Hayat (Hatice Şendil) ise adından da anlaşılacağı gibi, takıntılı kahramanımızı gerçek düzleme çekiyor. Hayat ile hayata gerçek manada merhaba diyen adam hem kendi saplantılarından uzaklaşmak istiyor, hem de ilk defa başkalarını da hakikaten düşünmeye başlıyor.

    Alışılageldik bir temayı, biraz sivri biraz tatlı dilli tiplemeler ile işleyen, en azından buna gayret gösteren Hayat Öpücüğü filmi, belki muazzam yenilikler içermiyor, karşımıza patlamak için bekleyen espirilerle de gelmiyor ancak ufak bir dramatik dönüşle hikaye seyrini değiştirerek keyifli vakit vaat ediyor.

    burcinaygun@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top