Hesabım
    İkimizin Yerine
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    İkimizin Yerine

    "Aşk birinin eline dolu bir silah verip, sizi vuracağı anı beklemekten farksızmış."

    Yazar: Hande Kara

    Özellikle bir dönem Türk televizyonlarında izlediğimiz hemen her iyi klibin altında imzası bulunan yönetmen Umur Turagay, Karışık Pizza’nın ardından ilk sinema filmi ile beyazperdeye döndü. Güçlü bir oyuncu kadrosu ve Pınar Bulut imzalı senaryosu ile İkimizin Yerine, bir süredir beyazperdede görmeyi özlediğimiz Nejat İşler’in dönüş filmi olarak da merak uyandırıyor. Yönetmen Umur Turagay, senarist Pınar Bulut ve görüntü yönetmeni Yon Thomas’ın Suskunlar’da kesişen yolları, İkimizin Yerine ile yeniden birleşiyor.

    Konusu ve fragmanından her ne kadar salt bir aşk filmi olarak görünse de, İkimizin Yerine dramatik yönü hayli kuvvetli bir aile hikayesi aslında. Sürprizleri bozmadan filmin konusundan bahsetmek gerekirse; 18 yaşına kadar annesinin istekleri doğrultusunda yaşayıp, aşkla tanıştığı ilk andan itibaren kendini hayatın akışına bırakan Çiçek, kendisinden 20 yaş büyük edebiyat öğretmeni Doğan’a hissettiklerinin altında ezilirken, bu aşkın altında yatan sarsıcı sırrın ortaya çıkmasıyla birlikte, büyük bir yıkıma sürüklenmesinin hikayesini anlatıyor film.

    Ezel, Suskunlar, 20 Dakika gibi dizilere senarist olarak imza atan Pınar Bulut’un tarzını, dizileri takip edenler az çok bilir. Yarattığı karakterlere karanlık ama gerçekçi backgroundlar vermeyi başaran Bulut, seyirciyi şaşırtmayı da çok sever. İkimizin Yerine’de de bu geleneği bozmuyor ve izleyiciyi ters köşeye yatırmayı başarıyor. Ancak bunu nasıl yaptığını tabii ki burada yazmayacağım.

    İkimizin Yerine’nin iki başrolü Serenay Sarıkaya ve Nejat İşler olmasına rağmen, filmin en yükselen ismi kuşkusuz, acımasız anne rolüyle karşımıza çıkan Zerrin Tekindor. Şimdiye kadar izlediğimiz tüm rollerinde başarılı bir oyun sergileyen Tekindor, İkimizin Yerine’deki otoriter anne Ülkü rolüyle bizleri hikayenin içine çekiyor. Çiçek rolüyle Serenay Sarıkaya, şimdiye kadar onu izlediğimiz rollerin dışında bir mahalle kızını başarı ile canlandırıyor. Argo ağzına pek yakışmıyor ama, olsun. Bir süredir rahatsızlığı sebebiyle beyazperdeden ve ekrandan uzak duran Nejat İşler, edebiyat öğretmeni Doğan rolünde bildiğimiz mimikler ve gülümsemesi ile her zamanki bildik oyununu sergiliyor, ancak çok da çaba sarf etmediği her halinden belli. Filmin yan rollerinde yer alan Özgür Emre Yıldırım (Büfeci Kudret), Merve Çağıran (Sevil) ve Aslı Bekiroğlu (Ceylan) oldukça gerçek ve samimi bir oyun sergiliyorlar ki, Özgür Emre Yıldırım zaten takip edilmesi gereken bir isim. Her ne kadar samimi bir oyun sergilese de karakteri dolayısıyla biraz arka planda baba İştar Gökseven de, o aile tablosunda hiç sırıtmıyor.

    İkimizin Yerine, neresinden bakarsanız bakın oldukça cesur bir film aslında. 18 yaşında, küçük bir kasabada yaşayıp, üniversiteye hazırlanan genç kızların öyle toz pembe hayaller kurmadığını, gerektiğinde sarhoş olup dağıttıklarını, küfür ettiklerini, sigara içtiklerini, çıkarları için erkekleri kullandıklarını gösteren kadın karakterler barındırıyor. Bu açıdan bakıldığında Pınar Bulut’un önceki işlerinde yarattığı ataerkil dünyalardan hayli farklı bir tablo çıkıyor karşımıza.

    Filmin yönetmen dokunuşlarında Umur Turagay’ın uzun yıllar klip yönetmenliğine imza atmış olmasının izlerini görmek mümkün. Serenay Sarıkaya’nın sesinden dinlediğimiz Vazgeçtim ve filmin diğer müzik seçimleri ise gayet başarılı.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    • Arif Kuyucu
      Son cümleniz hariç söylediklerinize katılıyorum. Zerrin Tekindor oyunculuğu nedense bana hiç inandırıcı gelmedi. Belki de o yüzden Anne'nin acısını hissetmedik. Tabi bunda senaryonun ve yönetmenin payı da mutlaka çok.
    • tiptak
      Topitop yiyerek başlamasaydı o film.. Azıcık daha annenin acısı ele alınsaydı. Babanın keşmekeşi azıcık daha öne çıkabilseydi. Gerçek bir sanat eserine çevrilebilir miydi? Zerrin Hanım'a kocaman alkış.
    Back to Top