Hesabım
    Arif v 216
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,5
    Muhteşem
    Arif v 216

    İyi insanlar yalnızca filmlerde mi yaşar?

    Yazar: Hande Kara

    Vefa İstanbul’da bir semt adı mıydı sadece, yoksa bir filmin karelerinden çıkıp gelip, bu dört harfli kelimeyi kulağınıza fısıldayabilir miydi? Aslına bakarsanız yapabilirdi ve yaptı. Cem Yılmaz’ın uzun süredir merakla beklenen filmi Arif v 216 vefanın içtenlikle perdeye yansımış hali. Hem de öyle gözümüze soka soka değil, gayet samimi.

    Kişisel şovlarından sinemaya geçiş yaptığı andan itibaren komedi filmi denince akla ilk gelen isimlerden biri olmayı başaran ve bunu yaparken, her zaman önemle koruduğu bir kalite çizgisini barındırdan Cem Yılmaz, G.O.R.A ile absürd bir bilimkurgu komedi yaparak, hepimizin gönlünü fethetmişti. Ardından gelen A.R.O.G, Pek Yakında, Hokkabaz, Ali Baba ve 7 Cüceler gibi filmlerle sinemadaki varlığını sürdüren Yılmaz, Arif v 216 ile köklerine dönüyor ve bu kez nostaljik bir fantastik komedi ile bizleri hayli komik bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Üstelik bu yolculuk öyle bir yolculuk ki, hem 60’ların İstanbul’una, dönemin insanlarına, hem de 90’ların şarkılarına uzanıyor.

    Filmin kısaca hikayesinden bahsetmek gerekirse. G.O.R.A’da yaşayan 216’nın artık robotluktan bıkıp dünyaya Arif’in yanına gelmesi ile başlayan macera, Çeku’nun zaman makinesi ile 216’yı insanların gazabından kurtarmak için geri göndermeye çalışan Arif’in kendini 216 ile birlikte 60’ların sonunda Yedikule’de bulması ile başlıyor ve onu oyuncak dünyasının kralı Besim Toker’in elinden kurtarma çalışmalarına uzanıyor. Tüm bunlar yaşanırken ise biz izleyici olarak, yüzümüze yayılan geniş gülümsemeyi hiç kaybetmeden, yer yer de kahkahalara döndürerek oturuyoruz koltuklarımızda. Cem Yılmaz Arif v 216’da yalnızca bir komedi filmi yapmıyor, insanlığın nereye gittiğini, iyi insanların hala var olabileceğini göstererek “iyi insanlar yalnızca filmlerde yaşar” tezini çürütmeye ant içiyor. İyi ki de böyle yapıyor. Zira komedi de olsa aradığımız ve ihtiyacımız olan içtenlik kesinlikle bu. Arif v 216 bu açıdan Pek Yakında’ya yakın bir tat bırakıyor bizde.

    Filmin görsel efektleri, sanat yönetimi de gayet başarılı. Bir iki küçük detay dışında dönemi yansıtmakta herhangi bir problemi yok. Senaryosu yerli yerinde, yönetimi, kurgusu sorunsuz. Diyaloglar biraz koşuyor, zaman zaman esprileri takip etmekte zorlanabiliyorsunuz. Bir önceki sahnenin etkisi geçmeden yeni bir gönderme ile karşı karşıya kalabiliyorsunuz, ancak bunlar benim seyir zevkimi engellemedi. Çünkü bunlar heyecanı diri tutmaya yarıyor.

    Başta vefa dedik, Cem Yılmaz filmde sesi ile oyunculuğu ile Türkiye tarihine adını yazdırmış isimleri birer karakter olarak filme öyle güzel dahil ediyor ve onları oynayan kişiler de öyle başarılı oyunlar çıkarıyor ki, hayran olmamak elde değil. Özellikle Zeki Müren’i canlandıran Çağlar Çorumlu, kesinlikle kariyerinin zirve rolünde. Zira kendisinin daha önce de Güldür Güldür skeçlerinde Müren’e benzer bir karakter canlandırmışlığı var ancak burada harikalar yaratıyor. Zeki Müren’in dışında, Mert Fırat’ı Sadri Alışık, Farah Zeynep Abdullah’ı Ajda Pekkan, Şükrü Özyıldız’ı Ayhan Işık, Murat Arkın’ı Cüneyt Arkın rolünde izliyoruz. Bu isimlerin dışında filmin her köşesinden tanıdık bir yüz çıkıyor desem de yalan olmaz. Bir diğer başarılı oyun ise filmin kötü adamı Besim Toker karakteri ile Zafer Algöz’den geliyor. Arif v 216’nın naifliğinden bahsederken, kötü adam karakterinin bile günümüz dünyası ile karşılaştırıldığında melek kaldığından bahsetmeden geçmek olmaz.

    Filmin tek sıkıntılı yanı bana göre ürün yerleştirme. Ancak yine de Arçelik ile olan çalışma Pek Yakında’daki ürün yerleştirmeden kat kat daha başarılı. Orada çok daha rahatsız edici bir durum vardı. Arif v 216’da ise Robot Çelik’in de yardımıyla biraz daha iyi yedirilebilmiş yerleştirme. Ancak filmin şatafatlı ve her halinden iyi para harcanmış olduğu anlaşılan durumuna baktığımızda da bunu görmezden gelmek hiç zor olmuyor.

    Arif v 216, muhtemelen bu hafta sonu gişesi ile oldukça iyi bir açılış yapacak ve bir takım rekorları kıracaktır. Sonuna kadar da bunu hak ediyor. Demem o ki, bu filmle iyi vakit geçirebilir, içten bir Yeşilçam yolcuğu yapabilir, yer yer kahkaha ile gülebilirsiniz.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    • Emre A.
      Bence film o kadar abartıldığı gibi değildi ama film şu anda vizyondaki en iyi filmlerden biri .
    • aleyna K.
      Filme girerken beklentim oldukça düşüktü fakat film aksine beklentimin üstüne çıktı. Bence abartıldığı kadar iyi olmasada izlenilebilir bir film.
    • Call S.
      Herzaman ve heryerde oldugu gibi cok büyütülmüs bir Film,,,büyütülmüs zeka piriltilari ! sacan oyuncular vs vsMalesef elimizde bunlar var ve daha iyisi yok...Zaten filmdede gecmisin o güzel atlara binip giden önemli Sanatcilari kullanilmis...
    • AYHAN B.
      Cem Yılmaz'ın en güzel filmi. büyük özenle ince ayrıntılara dikkat edilerek çekilmiş. mesaj kaygısı taşımadığını biliyoruz ama bu filmde verdiği mesaj gönümüzde yitirdiğimiz değerlere çok güzel bir gönderme yapıyor. nasıl hoşgörüyü, kendimizden olmayana tahammülü, nezaketi kaybettiğimizi eğlenceli bir dille anlatmaya çalışmış. film eleştirilerini okurken dahi ne kadar kaba yıkıcı bir dil kullanıldığını okuyorum. bu arkadaşlardan beğenmedilerse sinemada, tiyatroda, edebiyatta daha güzel eserler yaratmalarını bekliyoruz. bu da bizler için bir kazanç olur. eleştirilerimizi masa başlarında değil de üreterek gösterelim.
    • Canan I.
      Çok kaliteli,ve keyifli, güldüren, duygusal, zekice ve tüm üstadlara saygılı ve onları saygıyla anan harika ötesi bir Film olmus. Eglenceli güzel bir gece gecirmek istiyorsaniz izlemenizi tavsiye ederim.
    • Barbaros Barın
      Film genel anlamda başarılı bir filmdi , ama Cem Yılmaz 'ın sevmediğim filmlerindeki genel durum olan durmadan koşturan sahneler bu filmde de vardı. Beyazperde nin eleştrisindeki gibi daha bir sahneyi tam anlamadan diğer sahnenin yoğunluğu başlıyor. Bu da zamanla yorucu olmaya başlıyor. Zeki Müren'in bence iyi oynanmış ama kötü bir karakterte yakın gösterilmiş ben bu durumu beğenmedim. Bir film komik olmak zorunda değil ama beklenti gülmekse eğer bu film beni bir iki sahne dışında pek güldürmedi. Ben Cem Yılmaz'ın H.Ç.G.O ve hokkabazdaki tarzını çok daha iyi buluyorum.
    • Gokhan E.
      cem yılmaz gene superdı ınce ınce gonmermeler mukemmeldı
    • Ilhan Akman
      Küfürler olmasaydı iyiydi...Bazen ağlamamak bazende kahkaha atmamak için için kendimi zor tuttum....Güzel bir film. Tabi eski yeşilçam filmlerinden bi haberseniz hiç bir şey anlamamanız muhtemel.
    • Balaym
      Ben filmi beğendim. Ve Marka AVM (Bursa) IMAX salonda izledim ve çok mutlu oldum: güldüm, hüzünlendim ayrıca. Ben 50 yaşındayım ve Yeşilçam oyuncularının anılması beni çok mutlu etti. Göndermeler dışında umut var, sevgi var, nefret var, vahşi kapitalizm var, insanlık var, EMEK var, bilim var (bana göre). Siz izleyin bi hele pişman olmazsınız:)
    • ceces
      sinemada kimse gülmedi diyenler beğenmedim diyenler... ben ve benim gibi sinemadakiler gülmekten gözlerimiz yaşarırken siz filmi yurtdışında yabancı dublajlaf alan izlediniz anlamadınız herhalde. gerçekten bu filme kötü veya komik değil diyebilenleri anlayamıyorum.
    • HHH
      Türk sineması standartlarının üstünde bir film. Rüya gibi. Çok teşekkürler Cem YILMAz ve ekibi... Sadece tek bir karakter üzerinden komedi yapıp milyonlarca izlenen bir ülkede, herkesin değerini bilmeyeceği bir film.
    • mrbek1907 ..
      Sinemaya gidiyorsanız, izleyeceğiniz film için önceden beklentileriniz oluşur. Şüphesiz bu filmin fragmanlarını izleyen herkes, doya doya güleceği bir film beklentisindeydi. Fakat filmin fragmanları, bulvar gazetesi manşetleri gibi olunca doğal olarak hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Fragmanlarda gösterilen esprilerin düzeyinde başka bir espri yok. Sinemadaki kalabalık hep beraber hiç kahkaha atmıyor. Bir film bunu yapmak zorunda değil şüphesiz, ama fragmanlarıyla bunu vaat ediyor ve bize tam aksini sunuyorsa, yalancı olmaktan ötede değil. Film 70'li yılların ortamını fena halde iyi yansıtmış, sürekli yeşilçam filmlerine, repliklerine ve sahne yıldızlarına göndermeler yapıyor. Genç ve bu filmlerden habersiz gençler için, anlamlandırılması zor bir film. Ha 40 yaşının üstündesiniz benim gibi, nostaljiniz gelmiş; sizi o havaya sokuyor. Kısacası; filme giderken gülmek için kendinizi hazırlamayın. TRT'nin nostalji programlarından birinde aldığınız hazzın, tebessüm veren hali için hazırlayın.Bir zamanlar en çok gülünen adam Nejat Uygur'du. Genç nesile onu izlettiğinizde tebessüm bile etmiyor. Keza Levent Kırca.. Yoksa Cem Yılmaz'da kendi nesliyle birlikte mazi olmak yolunda mı?
    Back to Top