Hesabım
    Napoli'nin Sırrı
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Napoli'nin Sırrı

    Umut ve hezeyan arasında…

    Yazar: Banu Bozdemir

    Ferzan Özpetek çok film çeken, kadın hikayelerine odaklı, çoklu karakterlerin git gelli ilişkilerine ve konuşmalarına endeksli hikayeler üreten yönetmenlerin başında geliyor. İstanbul Kırmızısı ile yarattığı gizemli hikayeden istediğini bulamayan seyircisine yine İtalya topraklarında geçen bir gerilim vaat etmiş. Napoli Velata / Napoli’nin Sırrı’nda yalnız yaşayan Adriana’nın bir gece hayatına ateşli bir biçimde giren ve ertesi gün aniden kaybolan Andrea’nın sırları peşinde kahrolmasını izliyoruz. Sinemanın zor, çetrefilli konularından biri olan ikiz meselesine psikolojik eksenli bir bakış getiren Özpetek, özellikle hikayenin sonlarına doğru bizi bir karmaşanın kollarına atıyor.

    Genç bir kadının umutları, beklentileriyle hezeyanları arasında bir yere sıkışan hikaye; suç, gerilim unsurlarıyla da bir süre merakımızı diri tutmayı başarıyor. Adriana geçmişinin kendisine temas eden oyunlarıyla kendini yeniden keşfeden bir kadının şaşkınlığının dışavurumunu yaşatıyor bize adeta. Ama bu hikayenin özellikle de bir süre sonra beliren çıkışsızlığına engel olamıyor.

    Cüretkar sevişme sahnelerinin olduğu film (18+ aldı) aynı zamanda Napoli’nin sanat dolu tarihi dokusunda gizemli bir yolculuğa çıkarıp, o sırra ermemizi sağlamaya çalışsa da; elimize kalan kayıp hayatların izleri oluyor. Öyle ki yönetmen Özpetek başarılı dokunuşlarını hikayenin çeperine tam olarak geçiremediği için kopukluklar oluşuyor. Oysa Andrea karakteri çözümlemeye açık bir karakter. Hatta Adriana ve davanın peşindeki polis bile…  İşin tarihi eser kaçakçılığına varan kısmı, üst sınıf çatışmaları ve egolarıyla bazı kişileri hayatlarına yem edip sıyrılma çabaları; asıl hikayenin eksenine etki eden unsurlar. Ama bu gizemli dolaşım kişiler ve olaylar arasında soğuk bir çizgide ilerlediği için sonuç tatmin edici olamıyor ne yazık!

    Karşı Pencere’de rol alan Giovanna Mezzogiorno’yu bir hayli değişmiş bulmak, eminim ki izleyenlerde ufak bir geçmişe yolculuk hissi yaratmıştır. Mezzogiorno’nun tam da bir oyuncu refleksiyle elinden geleni yaptığını söylemek mümkün. Ama dediğimiz gibi hikaye sonlara doğru yaptığı hamlelerle ivmesini ve heyecanını yitiriyor. Ama yine de birçok türü, konu ve imgeyi yönetmenlik açısından başarılı bir şekilde harmanlamayı başarıyor. Yine de Özpetek sinemasının dokunuşlarını hissetmek isteyenlerin tercih olabilir.

    twitter.com/banubozdemir

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    • Bayram
      Bir insan hayatında ilk defa sinemaya gi
    Back to Top