Hesabım
    Sadık Bir Adam
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Sadık Bir Adam

    Dönüş var!

    Yazar: Banu Bozdemir

    38. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde karşımıza çıkan, çokça metne dayalı bir ikna etme filmi diyebiliriz L’Homme Fidele / Sadık Bir Adam için! Fransız sinemasının genç ve yetenekli oyucularından diyebileceğimiz Louis Garrel’in elinden çıkma filmde oyuncuya, ünlü model olan eşi Laetitia Casta eşlik diyor.

    Film, ilginç bir o kadar da sakin bir giriş yapıyor. Marianne, birlikte yaşadığı adam olan Abel’e bir sabah hamile olduğunu ama çocuğun kendisinden değil, en yakın arkadaşından olduğunu söylüyor. Abel büyük bir sakinlikle evi terk ediyor ve arkadaşının kardeşiyle birlikte oluyor! Marianne dokuz sene sonra dokuz yaşında bir erkek çocukla dul kalıyor ve Abel tekrar devreye giriyor. Hiçbir şey olmamış gibi ve Marianne de onu hayatına alıyor, yine hiçbir şey olmamış gibi! Tabii bu durumlar Fransız sinemasının yapı taşları içinde durum komedisi diyebileceğimiz anlar yaratıyor!

    Buna dörtlü bir ilişki demek yanlış olmaz! Marianne’nin küçük oğlu, babasını annesinin öldürdüğünü düşünüyor ve Abel’i de bu konuda uyarıyor! Yani annesi ona göre bir erkek katili! Ölen kocanın kızkardeşi Eve de ikna edilmesi gereken ikinci bir karakter! İkili yıllar evvel bitirdikleri ilişkilerine tekrar başlamak için iki engeli de aşmak bayağı çaba sarf ediyor!

    Dediğim gibi yoğun konuşmalı, biraz da entrikalı bir süreç yaşıyoruz filmle birlikte. 75 dakikalık film, fazla mekan kullanmadan, belli mekan ve buluşmalarla bizi de ikna etmeye çalışıyor ama ikna kısmının bir hayli uzadığını ve biraz ilgi kaybı yarattığını söyleyebiliriz. Biraz ilişkilere nasıl bakmamız gerektiğini sorgulayan bir film olmuş ve bizim toplumumuzla çok da uyuştuğunu söyleyemeyiz. Burada Abel’in bir erkek olarak konumu çok önemli! Kendisini en yakın arkadaşıyla aldatan ve ondan çocuk yapan kadına dönmek için en ufak bir ego barındırmadan çabalıyor! Düşünüyor, sorguluyor, sahipleniyor ve duygularının peşinden gidiyor! Marianne’yi bir kadın olarak sorgulamak lazım tabii. Çocuk yaptığı ve sevdiğini düşündüğümüz Abel arasında mı kaldı? Yoksa adam ölmeseydi Abel seçeneği tekrar ortaya çıkmayacak mıydı? Var olan hayatına devam mı edecekti? Eve ise ailenin akrabası ama bir yandan da en uzak düşeni, Abel’e göre konu almak zorunda hissediyor kendisini! Ve bu ilişki karmaşasından ilginç bir karışım ortaya çıkıyor. Dram sosuna bulanmış komedi! Ama yine de beklentilerimizi çok karşıladığını söylemek zor! Buradan çıkarmamız gereken ders ülke kültürlerinin farklılığı ve ilişkilere bakış açısı olabilir! Laetita Casta’yı görmek de güzeldi tabii ayrıca! Onun dışında ilişkiler her zaman iki kişi arasında yaşanmaz lafının vücut bulmuş hali dersek yanılmayız!

    twitter.com/banubozdemir

     

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top