Hesabım
    Kaçış
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Kaçış

    Kaçmanın anatomisi!

    Yazar: Banu Bozdemir

    Flee / Kaçış  geçmişte yaşanan ve gelecekte de yaşanacak olan olayların izdüşümü gibi önümüze düşen yaşamlardan sadece birisi. Dünya her an savaşlarla, işgallerle sonunu hazırlarken, Afganistanlı Amin Nawabi’nin kişisel kaçış hikayesi tüm savaşların insan üzerinde yarattığı tahribata lanet okuyor. Nawabi çocukken yaşadığı travmayı, gizli geçmişini ancak paylaşma imkanı buluyor belki de kendi içinde.

    Film animasyon belgesel özelliği taşıyor ve 2022 Oscar’ları için En İyi Uluslararası Film, En İyi Belgesel ve En İyi Animasyon olmak üzere 3 dalda birden adaylık elde ederek sinema tarihine geçmiş durumda. Tarz olarak Ari Folman imzalı Beşir'le Vals animasyonunu andırdığını söylemek mümkün. (Zaman olarak da aynı dönemleri anlatıyorlar) Filmde Amin’i yetişkin ve hayatı hakkında kararlar alan bir akademisyen olarak görüyoruz, oysaki çocukluğu yalnızca bir kaçış hikayesinden ibaret! Filmin, gerçek kişilikleri korumak için animasyon tarzında çekildiğini düşünüyorum. El çizimi canlandırmalarla gerçek arşiv görüntülerini harmanlayan Flee bugüne kadar 60’a yakın ödül kazandı, övgüler topladı.

    Amin’in hikayesi aslında cinsel kimliğini anlamlandırmaya çalışma hikayesi olarak başlıyor. (Doktora eşcinsel kimliğinin bir hastalık olduğunu düşünüp, tedavi edip edemeyeceğini sorması da ayrı bir acı anı) Amin etrafında daha önce tanıklık edemediği, karşılaşmadığı bu durumu çözmeye çalışırken bir anda kendisini ülkesinde yaşanan karışıklıklardan dolayı yollarda buluyor. Çocukluk ne olursa olsun renkli hatırlanması gereken anılardan belki de. Afganistan’daki çocukluk renkli bir şekilde ifade bulurken Rusya’ya sığınan ailenin yaşadıklarıyla beraber renklerde değişiyor, bozuluyor, soluklaşıyor. Bir kaçak olarak yaşadıkları apartman dairesinde psikolojileri bozuluyor, bilmedikleri bir ülkede bir dairenin içinde sıkışıp kalmaları seyirciyi etkileyecek anlar içeriyor. İşveç’e abilerinin yanına ulaşmaya iki ablasının geminin içindeki kapalı tankerde yaşadıkları da başka travma hali barındırıyor. Annesi ve abisiyle Rusya’da batıya geçecekleri günü bekleyen Amin’in hayatta olmalarına sevinirken, arşiv görüntüleriyle önümüze düşen ölümler yaralıyor.

    Amin hafızasında derinlere ittiği travmalarıyla bu şekilde yüzleşme imkanı bulurken, dünyaya savaşlara bir kez daha lanet okumamız için bir kaynak sunuyor. Ama dünyanın ders almak bir derdi yok. Afganistan 2021 yılında yine Taliban’ın idaresine geçti, yine ülkeyi terk etmeye çalışanların acı dolu kaçış hikayeleri yansıdı. Amin de onlardan biriydi, belki de şanslı azınlık dediğimiz bir kesimi temsil ediyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi gibi her şey o kadar tekrar ediyor ki, bir dolu Amin hikayesi derinlerde bir yerlerde gizleniyor.

    Jonas Poher Rasmussen tarafından yönetilen belgesel animasyon filminde Rasmussen ve Amin’in çocukken tanıştıklarını öğreniyoruz. Rasmussen arkadaşına neler yaşadığını hiç sormasa da bir gün, dostluğun verdiği güvenle geçmişini anlatmak ister. Kimliği açığa çıkmadan, bir nevi bir terapi gibi çekilen belgesel Amin’in hikayesiyle bir kez daha dünyaya sesleniyor.

    twitter.com/banubozdemir

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top