Hesabım
    Belle
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Belle

    Sanal dünyada güzel ve çirkin!

    Yazar: Banu Bozdemir

    Kurt Çocuklar ve Mirai’den sonra Belle’ye imza atan Mamoru Hosoda, bu kez fantastik dünyasının kapılarını sanal evrenle açımlamaya çalışıyor. Kurt Çocuklar’da farklı türlerin aşkını, Mirai'de ise küçük kız kardeşinin büyüklük haliyle karşılaşan Kun’un onu sahiplenme ve onunla büyüme sürecini anlatan Hosoda fantezi- bilimkurgu diyeceğimiz tarzıyla bizi etkileyen yönetmenlerden!

    Açıkçası Belle yönetmenin tarzını bilenler için vasat bir açılışla başlıyor diyebilirim. Ama biraz sabredince Hosoda’nın dünyasının derinliğini deneyimleme imkanı buluyorsunuz. Hosoda; artık gerçek evrenle paralellik gösteren sanal bir evren yaratıyor ve gerçek hayatta içine kapanık bir kız olan Suzu’nun hayatının bir anda değişmesine sebep oluyor. Filmin bu kısımları açıkçası yavan ve tanıdık geliyor başta. Köyde yaşayan bir kızın, bir şarkı söyleyerek bir anda zirveye tırmanması, bir anda herkesin ilgi odağı olması aslında sanal alemlerin ne kadar yalan ve boş olduğunun göstergesi olarak da sunuluyor.

    Gerçek hayatta annesinin kaybını bir türlü kabullenemeyen, babasıyla kopuk olan, çocukluk aşkına bir türlü açılamayan sıradan bir taşralı Suzu. U adlı sanal evrende birdenbire ilgi odağı olması, onu başka insanlar gibi etkilemiyor. O yine farklı olanın peşine düşüyor. Bu kadar düz bir hikaye olmamalı derken, Hosoda filmde bildiğimiz Güzel ve Çirkin hikayesine odaklanıyor. Suzu -sanal adıyla Belle- ve Çirkin arasında farklı bir duygusallık yaşanıyor. İki kırık kalp ve ruh birbirlerinin yaralarını sarmak üzere U kurallarını ihlal etmek pahasına bir araya geliyor.  Filmde iki farklı çizim atmosferi olduğunu söylemek mümkün. Birisi daha klasik ve alıştığımız Hosoda çizimleri. U evreni ise alışılmışın dışında karşımıza çıkıyor. Sanırım başta filme girmemizi zorlaştıran renkli, cıvıl ve biraz da Hollywoodvari U dünyasının sınırları oldu. Ama sonrasında yönetmen iki dünyanın geçiş ve etkileşimlerini öyle soft, birbirine bağlı bir hale getirdi ki izledikçe iki dünyanın geçişine alıştık.

    Yönetmenin Güzel ve Çirkin’i böyle farklı, güncel bir yorumla anlatmasını da başarılı buldum, sevdim. Güzel ve Çirkin’in klasik final sahnesini burada bulamayacaksınız bunu da küçük bir not olarak burada söylemiş olayım. Gerçi Kurt Çocukları izleyenler için Hosoda’dan beklenebilir bir hikaye Belle. Şarkılarını dinlemek isteyenler için Spotify’da mevcut. Bir gençlik, bir büyüme hikayesi de diyebiliriz Belle için. Hayatının bir noktasında tıkanıp kalmış bir genç kızı sanal ve gerçek dünyanın karmaşası ve dertleriyle yorup, başkalarının da sorunları olduğunu hatırlatıp, onu omuzlarından tutup çekip çıkarma hikayesi. Yine de gençlerin daha çok seveceğini düşünüyorum, gerek müzikleri gerek atmosferiyle! Güzel ve Çirkin’in sanal dünyadaki buluşmalarını kaçırmak isteyenler Belle’ye bir şans verebilir. Mamoru Hosoda’nın kendi kurduğu stüdyosunda çektiği Belle ilk gösterimini yaptığı 2021 Cannes Film Festivali’nde büyük beğeni topladı.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top