Hesabım
    Fedai
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Fedai

    24’ten Sonra Kesmiyor...

    Yazar: Ali Ercivan

    Bir filmi yorumlarken onu başka filmlerle karşılaştırmaktan hoşlanmıyorum. Ama bazı filmler için bu kaçınılmaz. Bu projeyle ilgili olarak, Kiefer Sutherland'in isminin bile oluşturmaya yettiği bir önyargı sizin kafanızda da yer ettiyse; baştan söyleyeyim, tamamıyla haklısınız. Fedai bir 24 türevi, dizinin sinema macerası öncesi bir nevi prova belki.

    Televizyon kökenli bir aktör/yönetmen olan Clark Johnson yönetmenliğindeki yapım, Amerikan Başkanı'nı korumakla görevli Gizli Servis ajanlarının olası bir suikast tehdidi karşısındaki serüvenlerini izliyor. Sutherland'in yıldızı olduğu televizyon serisi 24'ün takipçileri, 5. sezonu geçtiğimiz günlerde Emmy ödüllerinden zaferle ayrılan diziyle paralellikleri gözden kaçırmayacaklardır.

    Burada, başrolde Michael Douglas var. Douglas, Jack Bauer'ın daha yaşlı bir versiyonunu canlandırıyor desek yersiz olmaz. Kiefer Sutherland ise Bauer'ın daha kurallara bağlı bir versiyonunda karşımıza çıkıyor. Ama Jack Bauer karakteri, biz 24 takipçilerinin beklenti çıtasını bayağı yükseltti.

    Bir ikinci film daha geliyor aklıma, Fedai'yi mukayese edebileceğim. 1993 yapımı Wolfgang Petersen filmi In The Line of Fire, yine yaşlı bir ajanın (Clint Eastwood tarafından canlandırılıyordu) başkanın hayatını kurtarma öyküsü anlatıyordu.

    Bu iki sağlam örnekle boy ölçüşmeye kalkmak kolay değil. Fedai de, bunu başaramıyor zaten. Gizli Servis içindeki köstebek entrikası, deneyimli bir izleyici için hiçbir sürpriz içermiyor. Tek bir bölümüne ne entrikalar, ne hareket, ne tempo ve heyecan sığdırabilen bir TV dizisinin yanında Fedai hantal kalıyor. In The Line of Fire'ın sağlam karakterleri ve usta sinemasının da yakınından geçemiyor.

    İçinde bulunduğumuz dönemde, ABD Başkanı'na suikast girişimiyle ilgili bir filmin, bu denli mevcut siyasal panoramadan kopuk durması da cabası. Hala soğuk savaş kalıntılarını eşeleyen Fedai, First Lady ile bir ajan arasındaki duygusal ve fiziksel yakınlığa odaklanmayı tercih ediyor.

    Bu yıl Toronto Film Festivali'nde, Başkan Bush'un 2007 Ekim'inde bir suikasta kurban gitmesi fikri üzerinden kurulmuş, İngiliz televizyonu için yapılmış bir kurmaca belgesel gösterilecek (Death of a President). Amaç, böyle bir suikastın sonrasında dünyada yaşanabilecekler üzerine teoriler üretmek. Bu ilk bakışta fantastik fikir bile gerçek dünyayla bağları daha sağlam bir projenin sinyalini veriyor. Mevcut koşullarda, Fedai gibi filmlerin pembe dizi senaryoları ise kimseyi uyutmaya yetmiyor.

    "24'ün herhangi bir sezonu, hatta herhangi bir bölümünün yanında Fedai benim dişimin kovuğuna gitmez" derseniz; ancak "Haklısınız" diyebilirim, "Ben de aynen sizin gibi düşünüyorum."

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top