Hesabım
    Firewall
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Firewall

    Teknoloji <b>Firewall</b>’una Çarpmak

    Yazar: Ertan Tunç

    Joe Forte'nin senaryosunu yazdığı Firewall, gerilimi bir an olsun elden bırakmayan sıkı bir Harrison Ford aksiyonu. Bu aksiyonun öne çıkan diğer bir oyuncusu da Paul Bettany. Yakın tarihte Da Vinci Şifresi'nde izleme fırsatı yakaladığımız Bettany'nin kötü adam tiplemesi, 64 yaşındaki Harrison Ford'un canlandırdığı Jack ile kusursuz bir bileşim yakalamış.

    Ford'un bu aksiyonunun diğer macera filmlerinden ayrılan yönü, yüksek teknolojinin filmin hemen hemen tamamına yayılış biçimi. Filmde meydana gelen tüm iyi ve kötü olaylar, ileri teknolojiden kaynaklanıyor. Ford'un canlandırdığı Jack Stanfield karakterinin muhteşem bir hayat sürmesini de, muhteşem hayatının bir kabusa, bir karabasana dönmesini/dönüşmesini de teknoloji sağlıyor. Kameralar, kayıt cihazları, dinleme cihazları, mp3-çalarlar, GPS'ler, güvenlik duvarları, erişim uçbirimleri ve sayısız alet-edavat birkaç güne yayılan gerilim dolu bir yolculuğun kilometre taşları olarak göze çarpıyor.

    Forte'nin senaryosunun hedefine ulaşan yegâne ciddi söylemi; teknolojinin kullanış biçiminin yararının ve zararının şiddetini belirliyor oluşu. Sonuçta Stanfield'ın milyonlarca dolarlık servetinin kaynağı olan ileri teknoloji bilgisi (internet güvenlik uzmanı oluşu), hayatını alt üst eden ve bir yığın insanın ölmesine yol açan bir öğe olarak da ortaya çıkıyor. Hikayede iyi ve kötü ayrımı çok net yapıldığı için; uzaktan kumandalı arabanın, yer takip cihazının, alarm sisteminin kullanış şekline göre aldığı değeri sorgulamak gerekmiyor. İyi insanların ellerinde iyi, kötü insanların ellerinde kötü bir amaç için kullanılabiliyorlar, hepsi bu.

    Stanfield'ın hayatını adayarak çalıştığı Landrock Pacific Bankası'nın bilgisayar sistemlerini kullanarak yapılması planlanmış olan soygun; bankanın çok uluslu Accuwest şirketi tarafından satın alınmasının ardından sistemlerin değiştirilmesi neticesinde gerçekleştirilemeyince akıllara bazı sorular gelmiyor değil. Soyguncular nasıl böyle bir hata yaparlar? Fakat bu tip filmlerde bu gibi sorulara kafayı fazla takmamak gerekir, sonuçta ilerleyen dakikalarda soyguncuların ölüm şekillerine ve nedenlerine bakınca pek de dahiyane kişiler olmadığı ortaya çıkıyor.

    Firewall; kurgudan kaynaklanan bazı sorunlar içeriyor. Planlar arası ses geçişlerinde ve karakterlerin duruş şekillerinde kurgudan kaynaklanan uyumsuzluklar var. Bir de bazı sahneler geçiştirildiği veya çıkartılmak zorunda kalındığı için (finalde ailenin ellerinin çözülmüş oluşu, Stanfield'ın kavga sahnesi) acemilikler içeriyor.

    Günümüzde yüksek teknolojinin ulaştığı seviye hesaba katıldığında, Kod Adı: Kılıçbalığı gibi filmlerin "soygun filmleri" türüne katkısı yadsınamaz. Vurgunun çok büyük rakamlarla yapılıyor oluşu da şaşırtıcı değil. Ama ahlâki bir olgu üzerine de düşünmek gerek. Geçmişte Steve McQueen'in bir filmi ardından, yine Rififi adlı bir Fransız başyapıtının ardından, Ladykillers (eski versiyon) ve Büyük Hesaplaşma filmlerinin ardından bu filmlerde kullanılan yöntemlerle büyük benzerlikler taşıyan gerçek soygunlar gerçekleştirilmiştir (meraklısı için 'The Rough Guide to Gangster Movies' Penguin Publ., 2005, Londra). Bu tip filmlerin 'delinin aklına taş getirmek' işlevi olmalı mıdır? Asıl soru budur. Firewall; Ipod ile müşteri numaraları kopyalanabilirse internet üzerinden bir soygun gerçekleştirilebileceği üzerine kurulu. Tek ihtiyacınız olan içerden bir yetkili bulmak.

    En başarılı Shakespeare uyarlamalarından biri olan III. Richard'dan hatırladığımız Loncraine'in imzasını taşıyan Firewall; Jack ya da Joe isimlerinin en çok yakıştığı aktör olan Harrison Ford'un (ki Ford'un Amerikan Ticari Sineması'nı en iyi temsil eden aktör olduğunu iddia etmek mümkün) oynadığı, yüksek teknolojinin olası yararlarına ve zararlarına işaret eden, yüksek tempolu bir macera-gerilim filmi.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top