Hesabım
    Mumya: Ejder İmparatoru’nun Mezarı
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    1,5
    Kötü
    Mumya: Ejder İmparatoru’nun Mezarı

    Mumya

    Yazar: Oktay Ege Kozak

    Mumya serisinin uzun zamandır beklenmeyen üçüncü bölümünü izlerken tahmin ettiğimden daha fazla eğlendiğimi itiraf etmeliyim. İlk başta 30'lu yılların canavar filmlerini 50'li yılların B tipi macera serileriyle birleştirmeyi amaçlayan serinin, "Eğlenceli olsun da ne olursa olsun" yaklaşımı üçüncü filmde de devam ediyor. Film, mantıklı bir hikaye süreci ve kişisel bağlantı kurabileceğimiz üç boyutlu karakterler pahasına birbiri ardına fantastik yaratıklar ve olağanüstü abartı savaş ve kavga sahnelerini bir araya getirmeyi amaçlıyor. Bu bakımdan üçüncü mumya, serinin 50'li yılların B filmlerini en çok hatırlatan üyesi.

    Böyle bir benzerlik aslında kötü bir eleştiri de değil. Çünkü Mumya 3, seriden beklediğimiz macera, adrenalin ve komedi dolu paketi beklentilemizin üzerinde önümüze sürüyor. Filmin senaryosunun asıl amacı olabildiğince çok cool görsellikleri hikayenin mantık sınırlarına uyup uymadığını umursamadan bir araya getirmek. Ateş, buz ve rüzgar gibi elementleri kontrol edebilen bir mumya, taştan askerlerle savaşan iskelet askerler ve hatta nereden geldiği belirsiz yetilerle dolu hikaye, orta yaşlı Hollywood senaryo yazarları yerine geniş bir hayalgücüne sahip 12 yaşında bir oğlan tarafından yazılmış sanki.

    Ben şahsen 12 yaşımdayken gayet açık fikirli bir hayal gücüne sahiptim. İşte bu yüzden yetilerin mumyalarla ilgili bir hikayeyi işgal etmesini sorgulamadım. Elinden ateş topları fırlatan bir mumya gördükten sonra iki sihirli kelime ile yardıma çağrılan yetiler çok da inanılmaz bir mantık zıplaması değil. Bu arada sihirli kelimeleri ezberledim, bir dahaki sefere arabamın tekeri patladığında bu yetiler bayağı işe yarayacak.

    Filmi utanmadan savunduğum yazıya geri dönelim. Mumya 3, (Filmin tam ismini yazmak yaklaşık 10 dakika sürüyor, o yüzden şimdilik Mumya 3 diyelim) Mısır'dan uzaklaşarak bizi bu sefer ilk hikayeden yirmi sene sonra Çin'e gönderiyor. Bu zaman ve mekan değişiminin iki avantajı var.

    Birincisi, sadece kumu kontrol edebilen Imhotep yerine kumla beraber ateşi, buzu ve rüzgarı kontrol edebilen, üç başlı bir ejdere dönüşebilen bir mumyamız var. Yani bir mumya parasına 6-7 mumya kazanıyoruz. İkinci sebep, hikayenin yirmi sene sonra geçmesi sayesinde mumya avcısı Rick (Mumya ve Dünyanın Merkezine Yolculuk ile B filmi marketini tekeline alan Brendan Fraser) ve eşi Evelyn (Belki de dünyanın en güzel kadını Maria Bello) yanında Rick'in maceraperest genç oğlu Alex (Luke Ford) kadroya katılıyor. Komedi karakteri Jonathan'ın (John Hannah) dönüşüyle gayet dinamik bir macera grubu yaratılıyor.

    Rick ve mumya avcısı ailesi, bu sefer taştan yapılma kötü ruhlu Çin imparatoru Han'ın (Jet Li) dünyayı ele geçirme planlarını durdurmaya uğraşıyor. Efsaneye göre, mumyayı durdurmanın tek yolu sihirli bir hançeri kalbine saplamak. Neden bu kadar uğraştıklarını anlamak imkansız. Taş, kağıt, makas oyunundan bildiğimize göre taştan yapılma mumyayı durdurmak için tek yapmamız gereken üzerine devasa bir kağıt atmak.

    Jet Li'den bahsetmişken Mumya 3, Li'nin markası olmuş stilize kavga sahnelerini bekleyen seyirciyi hayal kırıklığına uğratabilir. Li, film boyunca ölümsüz iyi cadı Zi ile (Michelle Yeoh) kılıç savaşına girdiği kısa bir sahne haricinde kavga etmiyor. Ayrıca filmin süresinin çoğunluğunda bilgisayar yapımı bir taş parçası olarak temsil ediliyor.

    Mumya 3, boş maceralarında fazla mantık aramayan yeti hayranlarına, Kara Şövalye'nin fazla karanlık olduğundan şikayet edenlere tavsiye edilir. "Yetilerin mumyalarla ne alakası var?" diyorsanız filmden uzak durun. Fakat aklınızda bulunsun, bir dahaki sefere arabanızın tekeri patladığında tek başınasınız.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top