Hesabım
    Havada Aşk Var
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Havada Aşk Var

    Şablona uygun ‘kendini iyi hisset’ filmlerinden biri...

    Yazar: Hilal Çetinder

    Fransız sinemasının, festivallerde boy gösterenlerin yanı sıra popüler tarafa meyleden romantik komedilere de yöneldiğine tanık oluyoruz son yıllarda. Alexandre Castagnetti, Hollywood gibi aşkın ve romantik komedinin güvenli limanlardan biri olduğunu düşünmüş olmalı ki bu çarkın içine giriyor ve kolay izlenir bir film sunuyor.

    Dizi ve filmlerde belirli aralıklarla karşımıza çıkan ‘Havada Aşk Var’, son olarak yine popüler sinema dilindeki Fransız filmiyle gelmişti karşımıza. Başrollerinde Marion Cotillard ve Vincent Elbaz’ın yer aldığı 2005 yapımı filmde (Ma Vie En L'air), pilotları simülasyon programlarıyla uçuşa hazırlayan ancak uçmaktan ölesiye korkan bir adamın aşkı uğruna korkusuyla yüzleşmesi konu edilmişti.

    Yeni ‘Havada Aşk Var’ (Amour et Turbulences), isminin altını çizmek istercesine geçtiğimiz günlerde izlediğimiz Pedro Almodovar’ın ‘Aklımı Oynatacağım’(Los Amantes Pasajeros) filminde olduğu gibi uçakta ve tek mekanda geçecek izlenimi veriyor ilk bakışta. Üç gün sonra evlenmek üzere nişanlısının yanına uçan Julie (Ludivine Sagnier) ve iş görüşmesi için yola çıkan çapkın mı çapkın Antoine (Nicolas Bedos), 6 saat boyunca yan yana koltuklarda seyahat etmek zorunda kalan iki eski sevgili. Kapalı mekanda açılmayı bekleyen eski defterler ve verilmesi gereken hesaplar, yan koltuktakilerin katılımıyla zenginleşmeyi hedefleyen hikaye örgüsüyle geliyor önümüze. Geçmişleri ve ilişkileri hakkında hiçbir şey bilmediğimiz eski sevgililerin tanışmalarından ilişkilerinin bitimine kadar geçen süreyi geriye dönüşlerle izlediğimiz Havada Aşk Var, şablona uygun ‘kendini iyi hisset’ filmlerinin Fransızcasına bir örnek.

    Yeni ya da ‘orijinal’ bir örnek mi? Pek sayılmaz! Sadakati ve sorumluluk almayı erteleyen, kadınları baştan çıkarma konusunda doğuştan şanslı genç/orta yaşlı adamla aşkı arayan kadının karşılaşmasıyla başlayan ilişki ve film bu şablondan besleniyor, gelişme ve sonuç bölümleri de aynı tonda devam ediyor. Kadın tarafında, sürekli müdahale eden ama aynı zamanda en yakın arkadaş konumunda duran o çok alıştığımız anne figürü ile erkek tarafında renk ve eğlence katması için eklenen en yakın arkadaş gibi yan karakterlerden tutun da, tesadüfler, yanlış anlaşılmalar, kıskançlıklar, dolap/kapı ardına gizlenen aldatmanın temsili gibi anlatımlara kadar tahmin edilebilir her şey bu aşk hikâyesinin bir parçası. ‘Havada Aşk Var’ın en zayıf yönü de öyküdeki sürpriz eksikliği zaten. Ancak ‘romantik komedi’ söz konusu olduğunda bu durumun ‘iyi hisset’ formülüyle avantaja dönüşüp keyif vermesi de mümkün.

    Sempatik oyuncu Ludivine Sagnier ile çapkın görüntüsüne yakışan Nicolas Bedos, kimi zaman tiyatro sahnesine götürseler de bizi, aşk konusunda derinlikli değil belki ama nüktedan kıvamında iyi bir ikili oluşturuyor. ‘Aşkın Ömrü Üç Yıldır’ filminde yine Antoine olarak izlediğimiz, ‘Sadakatsizler’in yazarları arasında da yer alan Nicolas Bedos, artık başrole de terfi ettiğine göre, ileriki yıllarda daha sık görülebilir beyazperdede.

    Romantizm ve hoş vakit için tasarlanmış Hollywood usulü ‘Havada Aşk Var’, hafif bir romantik komedi! Öte yandan dostluğun, kardeşliğin, direncin birleşimiyle başka türlü ‘aşk’ın yaşandığı bambaşka bir filmin içinde olduğumuz şu günlerde, romantizm ve kısa da olsa Esther Phillips’in nefis yorumuyla ‘Try Me’ dinlemek hoş bir terapi olabilir. Türün düşkünleri için...

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top