Hesabım
    Gittiler: Sair ve Meçhul
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Gittiler: Sair ve Meçhul

    Dikkat çekici bir film...

    Yazar: Misafir Koltuğu

    Ülkemiz tarihinin bir başka iç parçalayan hikayelerinden biri olan Süryani sürgün ve katliamını merkeze alan Gittiler: Sair ve Meçhul bu yılın en dikkat çeken çalışmalarından bir tanesi. Tahmini olarak 1914 ile 1920 yılları arasında gerçekleştiği iddia edilen ve Mardin civarında yaşan 700 bin Süryaninin 200 binli sayılara düşmesine sebep olan olaylar doğal olarak nice ailenin bölünmesine, beraberinde birbirinden yıkıcı hikayelerin doğuşuna sebep olmuş.

    Bölgedeki Hristiyan kitle temizliğinin bir parçası olduğu dile getirilen olaylarda yüzyıllardır hayatlarını sürdüren Süryanilerin büyük kısmı hayatlarını kaybederken, sağ kalmayı başaranlar topraklarından ayrılmış, başka ülkelere göç etmişler. Gittiler: Sair ve Meçhul de işte tam bu karmaşanın ortasında kalmış bir ailenin günümüzdeki son günlerine ayna tutuyor. Süryani köylerinden birinde muhtar olan İşo, ailesi için  zor bir karar veriyor ve bölgede kalmayı tercih ediyor. Oğullarından Joseph çareyi yurt dışına göç etmekte, Stockholm’de bulurken, Yuhan ve eşi Sonya köyde direnmeye devam ediyor.

    Aradan uzun yıllar geçiyor, sayılı kimsenin yaşadığı Süryani köyünde Yuhan, artık iyice yaşlanmış olan hasta babası İşo’ya bakarken, küçük çocuklarının büyümesini seyrediyor. Hiçliğin ortasında, var ile yok sayılan insanların hikayesine dahil olan adam ve ailesi geleceğe dair de herhangi bir ümit beslemiyor. Yuhan hasta babası için direnmeye devam ederken, Stockholm’deki Joseph ise 12 yıldır kötü şartlarda, bir yabancı olmanın da verdiği zorluklarla kazandığı birkaç kuruş üzerinden yaşıyor. Bir tarafta kaçmak isteyen ancak direnen, bir tarafta ise kaçmış ancak yüreği topraklarında atan bir adam.

    Kenan Korkmaz’ın ikinci uzun metraj filmi olan Gittiler: Sair ve Meçhul anlatması, paylaşması zor bir hikayeyi layıkiyle perdeye yansıtıyor. İlk bölüm olan Sair, Yuhan ve ailesinin hikayesini sunarken, ikinci yarıda ise Meşhul olan Joseph’i izliyoruz. Korkmaz ilginç bir tercihle Sair hikayesinde şimdiye kadar oyunculuk yapmamış gerçek bir Süryani aileye rol veriyor. Yuhannun Akay gerçek bir profesyonel gibi işin altından kalkarken, sunum adeta bir belgesel havası taşıyor. Gitmek mi yoksa kalmak mı zor derken, geride kalmışların üzüntülerini, gidenlerinse nelerin altında yaşamak zorunda kaldıklarını izliyoruz.

    Meçhul’ün hikayesi profesyonel oyuncularla, Savaş Özdemir ve küçük bir rolle yine yüzümüzü güldüren Ruhi Sarı’ya emanet edilmiş. Zaten Sair’de tecrübe ettiğimiz belgesel ruhu ikinci bölümde yerini bir sinema filmine bırakıyor. Ustaca ayarlanmış kamera açıları, gerçek oyuncular ve günümüz kentleşmesine bir bakış atarken, yabanda yabancı olmak nedir diyoruz.

    Yapım açıkçası çok fazla yeni ve orijinal söylemlere gebe değil. Bildiğimiz, bir bakıma kabullendiğimiz acıları bir başka pencereden, pek de “popüler” olmamış bir kesimin hikayesini  anlatmış. Teknik olarak ziyadesiyle başarılı olan film başarılı müziklerinin yanısıra hem amatör, hem profesyonel oyuncularıyla tatmin ederken, hem de yönetmen Kenan Korkmaz’ın duru anlatımıyla lezzetli bir yemeğe dönüşmüş.

    Her sinema seyircisinin zevkine uygun olmayacağını tahmin ettiğimiz Gittiler: Sair ve Meşhul son dönemin dikkat çekenleri arasına girmeyi başarmış.

    *Sair: öteki

    burcinaygun@gmail.comBurçin Aygün

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top