Hesabım
    Hayalet Dayı
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Hayalet Dayı

    Dayı: hayalet, bildiğin düz hayalet!

    Yazar: Burçin Aygün

    Türk sinemasının uzun yıllardır vaz geçemediği ancak genellikle temayı pek iyi işlemediği “hayalet” kavramı bir kez daha karşımızda. Sadece korku filmlerinde değil, komedi türünde de bizlere merhaba diyen, absürt davranışları ile yüzümüzü güldürmeye gayret eden doğa üstüler bu hafta oldukça dikkat çekici bir örnekle birlikte sinema salonlarına konuk oluyor.

    Şimdiye dek karşımıza çıkmayan, oldukça orijinal bir temayla geliyor Hayalet Dayı filmi; hem hayalet hem de bir “dayı”. Akla ilk olarak uzun zamandır izlediğimiz birbirinden yavan, ağızda artık bayat bir tat bırakan yerli komediler gelse de, Hayalet Dayı işlenişi sebebiyle oldukça farklı bir yerde duruyor. Ucuz espriler, bolca bel altı göndermeler ve saçma sapan karakterizasyon yerine daha yalın, inanılabilir ve en önemlisi duygusal bir hikaye çıkartıyor karşımıza.

    Çilekeş bir hayaletin “ışığa doğru gitme” serüvenini iki genç zıpçıktı ile birlikte aktaran yapım, bazı tatsız esprileri saymazsak karşımıza tam bir eğlencelik çıkartıyor. Televizyon dizileri ile tanıdığımız ve sevdiğimiz iki ismi, Caner Özyurtlu ve Ozan Özcan ikilisini başrole yerleştiren hikayenin parlayan yıldızı ise (beklendiği gibi) Hayalet Dayı rolündeki efsane oyuncu Settar Tanrıöğen. Projenin başında ise Polis Akademisi: Alaturka filmini de yönetmiş olan Ali Yorgancıoğlu var.

    Filmimizin hikayesine gelecek olursak; Caner ve Ozan adlı üniversite öğrencisi iki genç arkadaş kendilerine yaşanabilir ve daha da önemlisi uygun fiyatlı bir ev aramaktadırlar. İstanbul’un altını üstüne getirirler ancak arzu ettikleri gibi bir daire bulamazlar. Şimdiye kadar görüp görebileceğiniz en “kendine has” emlakçı ile tanışan ikili nihayetinde amaçlarına ulaşır. İstedikleri gibi bir ev hatta köşk bulan iki dost hemen yerleşirler ve ilk geceden kafaları bulurlar. Lakin bilmedikleri bir şey vardır; çok ucuza kapattıkları bu koca köşk bir hayalete, Dayı’ya ev sahipliği yapmaktadır.

    Caner ve Ozan, Dayı’nın öteki tarafa gidebilmesi için, eski eşinden (tabiri caiz ise) helallik almalıdır ancak bu göründüğü kadar kolay değildir. Hem eski eş Saadet (Ülkü Duru) ikna edilmeli, hem de doğru şartlar sağlanarak gerekli “izin” alınmalıdır. İşin içine Dayı’nın güzel kızı Aylin (Tuğçe Karabacak) de katılınca işler iyice sarpa sarar. Hayalet Dayı, öyle ya da böyle gücünü bazı klişelerden alan bir film. Güçlü oyuncular, sivri akla hitap eden göndermeler, “bildiğin düz hayalet” Settar Tanrıöğen ve Kaan Sezyum ile Nedim Saban gibi önemli konuk oyuncular bu klişelerin üstünü tam örtemiyor. Pek tabii bahsini ettiğimiz noktalar, seyri işkenceye çevirecek öğelerden öte, olmazsa olmaza dönüşmüş şeyler. Bunlar arasındaki “dantel” sekansı ise en sakil kalan kısım. Ozan’ın sevdiceği Samet (Esra Dermancıoğlu) ile olan eften püften muhabbetler de bunlar arasındaki yerini alıyor.

    Şayet ufak tefek klişelere aldırmazsanız, Hayalet Dayı sizlere örneğine pek rastlanmadık, hem komik, hem orijinal hem de duygusal bir macera vaat ediyor. Üstelik de bunu olabildiğine samimi bir dille, akıcı bir üslupla gerçeğe çeviriyor.

    Kıssadan hisse, bu hafta izlenecekler arasında mutlaka şans verilmesi gereken, güçlü bir komedi filmi Hayalet Dayı.

    span>burcinaygun@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top