Hesabım
    Kefernahum
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Kefernahum

    Anne babamı dava etmek istiyorum!

    Yazar: Ali Ercivan

    Fakirlik içinde yaşayan, ilkokula gitmesi gerekirken sokaklarda çalışan, ergenliğe yeni girmiş kız kardeşi başlık parası karşılığı mahallenin bakkalına gelin gitmesin diye mücadele eden, 12 yaşında bir oğlan çocuğu Zain. Cannes’da Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen, geçtiğimiz günlerde de Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar’a aday gösterilen Kefernahum (Capernaum), Zain’in hikayesi. Erken yaşta savaşçı olmayı öğrenmiş bir çocuk.

    Zain’in anne babası aleyhine açtığı davayı, çocuğu o noktaya getiren olaylar zincirini geriye dönüşlerle takip ediyoruz. Zain’in karşısına çıkan Etiyopyalı mülteci bir kadın ve onun bir buçuk yaşındaki bebeğiyle kader ortaklığını, kendi ailesinde yerine getirmesine engel olunan abilik görevini nasıl bu bebeğe karşı üstlendiğini görüyoruz. Mülteci kadın ve bebeğiyle Zain’in temel bir ortak noktası var. Yasal değiller. Etiyopyalı aile Lübnan’da yasadışı çalışıyor, barınıyor. Zain ise zamanla fark ediyor ki bir nüfus kağıdı bile yok. Devletin, düzenin karşısında onlar aslında mevcut değiller. Yaşamıyorlar. Zain’in davaya kadar uzanan mücadelesi de bununla ilgili. Bu yüzden okula gitmiyor mesela. Kendisini sadece sokakta çalıştırmak için dünyaya getirmiş anne babası. Ülkesinin, sınıfının içinde bulunduğu genel vaziyet bu belki. Ancak Zain isyan ediyor. Kefernahum’u en etkili yapan şey de Zain’in bu isyanı. Ve ilk anda çok kör gözüne parmağım algılansa da o dava sürecinin başarabilecekleri... Hem kendisi hem de Etiyopyalı anneyle bebeği için.

    Bu tarafıyla gerçekten yürek dağlayan bir film karşımızdaki. Yurt dışında olduğu gibi, bizde ilk gösterildiği Filmekimi seanslarında da seyirciyi kendini kaybedercesine ağlatabilen bir film. Fakat bir tarafı daha var. Oyunculuk kökenli yönetmen Nadine Labaki’nin, Zain’i temsil eden avukat rolünde kendine biçtiği kurtarıcı üst orta sınıf temsilcisinde de kendini gösteren bir fırsatçılık hali. Oryantalizm ve pornografi düzeyinde bir sefalet temsiliyle Batılı insanı çok etkileyen, kendi haline şükrettiren, dolayısıyla her yerde ödüllere boğulan, çok hesaplı bir samimiyetsizlik. Maalesef, Kefernahum’da yok böyle bir şey diyemiyorum. Bu tür gözyaşı istismarı filmlerinin birçoğuna karşı avantajı, kendi içinde sahiden iyi kurulmuş ve çekilmiş olması. Zain’in mücadelesi, davası bir işe yarıyor. Boş bir slogan atma ve acındırma vasıtası olmakla kalmıyor. Nadine Labaki’nin dinamik rejisi de filmi nefessiz izlemeyi sağlıyor.

    Yönetmen aslen oyuncu olunca, aktörlerinden aldığı performanslar da etkili tabii. Fakat önemli bir detay, ana karakterlerinin hiçbirinin profesyonel aktörler olmaması. Başta 12 yaşındaki Zain Al Rafeea, bir buçuk yaşındaki Etiyopyalı bebekten bile mucizevi performanslar çıkartan Labaki’yi takdir etmemek mümkün değil. Emin olun, Zain bu sene Oscar’a aday gösterilmiş bütün erkek oyunculardan daha iyi Kefernahum’da. Onun için bile görmeye değer.

    Twitter: aliercivan

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    • Kadir K
      Yorum yapan arkadaşların çoğunun da söylediği gibi kesinlikle 2.5 puandan fazlasını hak eden bir film. biraz durağan olan sahnelerde bile insanın her haline şükretmesi gerektiğini hatırlatan bir senaryoya sahip. ayrıca profesyonel olmayan hatta daha bebek yaşına rağmen sergilenen oyunculuklar ayakta alkışlanmalık. filmi izlesem mi diye düşünen varsa bence düşünme hemen izle.. iyi seyirler
    • papiculo
      her eleştri yapan kendini çok bilmiş sanması kadar ayar bir durum yok. snop musun nesin? neyine 2.5 puan verebiliyorsun böyle bir filme?kalitesiz sitenin eleştirmeninden de başka bir şey beklemezdim zaten.
    • nail mirza
      Eleştiri çok vasat olarak yapılmış.Filme dair olumsuz olarak sefalet temsili söyleminden başka elle tutulabilir bir yan yok. Oysa ki film daha iyi incelenmeyi hak ediyor.Öncelikle Zain in anne ve babasını ben sizden davacıyım beni istemediğim halde dünyaya getirmediniz ve hiç bir görevinizi yerine getirmediniz tarzda şikayeti ile dünyaya sadece biyolojik olarak anne ve baba olmakla siz ebeveyn değilsiniz, bakamayacağınız ve gerekli çabayı göstermeyecekseniz dünyaya bir insan getirmeyin, siz anne ve baba olmayı hak etmiyorsunuzun mesajını veriyor. Bunu Zain in çok zor imkanlarda hiç bir kan bağı olmamasına rağmen sonuna kadar Etiyopyalı bebeği sahiplenişinde net bir şekilde görebiliryoruz. 12 yaşındaki bir çocuk bile bir sorumluluk göstererek siyahi bir bebeğe kıyamazken anne, baba müsvetteleri kendi evlatlarının ölümüne sebebiyet verebiliyor.Bu konu anlatılırken mültecilerin durumu, yoksulluk, şehrin arka sokaklarına hayatta kalma çabası ancak bu sefaleti göstererek verilebilir diye düşünüyorum.Beyazperde eleştirmenin aksine film bir çok filmden daha izlenilebilir bir misyona sahip yani insaflı bir izleyici bu filme 2,5 notunu veremez.
    • Ayse Gulver
      2,5 puanmi?Murat Bozlu ask soslu sevindirik filmlere daha cok puan veren Beyazperde elestirmenlerini ciddiye almiyorum tam bir felaket
    • Fa Ko
      2,5 puandan çok daha fazlasını hak eden bir film. Mutlaka görülmesi gereken,üzerinde düşünülmesi gereken mükemmele kurgulanmış ve çekilmiş bir film. 2,5 puan bu film için büyük bir haksızlık. Filmin puanı en az 4 olmalıydı.
    Back to Top