Hesabım
    Yakın Plan: Leonardo DiCaprio

    Son olarak, "Don't Look Up"ta izleme şansı bulduğumuz Leonardo DiCaprio'nun kariyerini mercek altına alıyoruz...

    Adam McKay'ın yönettiği Netflix filmi "Don't Look Up" ile izleyici karşısına çıkan Leonardo Dicaprio'nun 1990'lı yıllarda çocuk oyuncu olarak başlayan ve Oscar ödüllü bir Hollywood yıldızı olmasına uzanan kariyerini incelemeye ne dersiniz?

    1974 yılında, California'da dünyaya gelen Leonardo DiCaprio'nun oyunculuk kariyeri çocuk yaşta rol aldığı televizyon dizileri ile başladı. "The Outsiders", "Roseanne", "Parenthood" gibi 1990'ların başında yayınlanan dizilerde küçük rollerde göründükten sonra, 1991-1992 yıllarında kariyerinin ilk uzun soluklu dizisi olan Growing Pains'te yer alan Leonardo DiCaprio, o günden itibaren Hollywood'un gözde oyuncularından biri oldu.

    DiCaprio, ilk Oscar adaylığını henüz 19 yaşındayken, yine genç yaştaki Johnny Depp ile birlikte rol adlığı What's Eating Gilbert Grape? filmi ile elde etti. Yıllar içinde pek çok performansı ile Oscar'a aday gösterilen yıldız oyuncu, Alejandro Inarritu'nun The Revenant'ı ile nihayet Oscar'ı kazandığında yalnızca kendisi değil, yıllardır onun bu ödülü hak ettiğini savunan hayranları da derin bir soluk aldı.

    Çocuk oyuncu kategorisinden çıkıp, yakışıklılığı ve çekiciliğiyle dikkat çeken genç bir oyuncu olarak Hollywood'un kalp çarpıntısı yaratan isimleri arasında yer alamaya başlayan Leonardo DiCaprio, ilerleyen yıllarda yalnızca bu imajına tutunmadı ve birçok farklı rolde izleyici karşısına çıktı.

    Leonardo DiCaprio'nun onlarca film rolü arasında, gerçek hayattan kişilerin sayıca çokluğu da dikkat çekiyor. Yıldız oyuncunun biyografik filmlerde canlandırdığı gerçek isimler arasında dolandırıcı Frank Abagnale Jr.; zengin iş adamı, havacı ve playboy Howard Hughes; efsanevi FBI başkanı J. Edgar Hoover ve Oscar'lı performansı Hugh Glass sayılabilir.

    Kariyeri boyunca Baz Luhrman, Sam Mendes, Quentin Tarantino, Steven Spielberg, Clint Eastwood, Alejandro Inarritu gibi efsanevi yönetmenlerle çalışma şansı bulan DiCaprio, usta yönetmen Martin Scorsese ile tam beş kez birlikte çalıştı. Hollywood'un en sağlam yönetmen - oyuncu birlikteliklerinden birini sergileyen ikilinin altıncı filmi ise yolda.

    Martin Scorsese'nin 1920'lerde geçen filmi Killers of the Flower Moon'un çekimleri tamamlandı. Şu anda post prodüksiyon aşamasında olan film, Leonardo DiCaprio'yu henüz bir çocukken This Boy's Life filminde rol aldığı Robert De Niro ile yeniden bir araya getiriyor. Scorsese ile DiCaprio'nun bir sonraki filmi ise Amerikan Başkanı Theodor Roosvelt'in hayatını anlatan "Roosvelt" filmi olacak. Böylece DiCaprio hem Scorsese ile olan filmlerine bir yenisini ekleyecek hem de canlandırdığı tarihi karakterlere yeni bir isim eklemiş olacak. 

    Hollywood'un her zaman gözde isimlerinden biri olan Leonardo DiCaprio'nun oyunculuk kariyerinin ilerlediği yoldaki önemli adımları, fotoğraf galerimizde ele aldık ve ünlü yıldızın kariyerini mercek altına yatırdık. 

    Growing Pains (1991-1992)

    Leonardo DiCaprio'nun ilk uzun soluklu dizisi, Luke Brower adında evsiz bir öğrenciyi canlandırdığı "Growing Pains" oldu.

    This Boy's Life (1993)

    DiCaprio, ilk büyük film rolünü oynadığı This Boy's Life filminde Robert De Niro ve Ellen Barkin ile birlikte rol aldı.

    This Boy's Life (1993)

    What's Eating Gilbert Grape? (1993)

    Leonardo DiCaprio, ilk Oscar adaylığını 19 yaşında, "What's Eating Gilbert Grape?" filmindeki rolüyle kazandı. DiCaprio, Lasse Hallstrom'un Orta Amerika'da küçük bir kasabada geçen bu hassas aile dramasında Johnny Depp'in zihinsel engelli küçük kardeşi olarak rol aldı.

    What's Eating Gilbert Grape? (1993)

    The Basketball Diaries (1995)

    DiCaprio, "The Basketball Diaries"de uyuşturucu bağımlısı olan genç bir basketbol yıldızını canlandırdı. Film, DiCaprio'nun karakterinin sınıf arkadaşlarını av tüfeğiyle vurduğu rahatsız edici bir rüya sekansı nedeniyle eleştirmenlerin odak noktası oldu.

    The Basketball Diaries (1995)

    Romeo Juliet (1996)

    Leonardo DiCaprio, Baz Luhrmann'ın klasik Shakespeare oyununu modern bir bakış açısıyla yorumladığı "Romeo Juliet"te, Claire Danes ile birlikte rol aldı. Bu filmle birlikte çocuk oyuncu kimliğini geride bırakan DiCaprio, yakışıklılığıyla dikkat çeken bir Hollywood idolü haline geldi.

    Titanic (1997)

    DiCaprio, James Cameron tarafından yönetilen "Titanic" filminde çekici ama fakir sanatçı Jack Dawson olarak rol aldığında herkesin bildiği bir isim haline geldi. Film 11dalda Oscar kazandı ve tüm zamanların en çok hasılat yapan filmi oldu.

    Titanic (1997)

    The Man in the Iron Mask (1998)

    Leonardo DiCaprioRandall Wallace tarafından Alexander Dumas romanından uyarlanan Demir Maskeli Adam'da, bu kez uzun saçlı haliyle hayranlarının karşısına çıktı.

    The Man in the Iron Mask (1998)

    Gangs of New York (2002)

    İç savaş döneminde New York'ta geçen acımasız bir çete dramasını anlatan "Gangs of New York", DiCaprio'nun, daha sonra birçok kez birlikte çalışacağı Martin Scorsese ile ilk iş birliğiydi.

    Gangs of New York (2002)

    Catch Me If You Can (2002)

    Leonardo DiCaprio'nun 2002 yılında birlikte çalıştığı diğer bir büyük yönetmen Steven Spielberg oldu. Biyografik film "Catch Me If You Can"de dolandırıcı Frank Abagnale Jr.'a hayat veren DiCaprio bir kez daha cazibesini ortaya koydu.

    Catch Me If You Can (2002)

    The Aviator (2004)

    DiCaprio, Martin Scorsese'nin yönettiği “The Aviator”da efsanevi iş adamı, playboy ve eksantrik Howard Hughes'u canlandırarak ikinci Oscar adaylığını elde etti.

    The Aviator (2004)

    The Departed (2006)

    Martin Scorsese ile birlikte çalıştığı üçüncü film olan "The Departed"da, mafyanın içine sızan bir polisi canlandıran Leonardo DiCaprioMatt Damon ve Jack Nicholson ile birlikte rol aldı. En İyi Film Oscar'ını kazanan film, Scorsese'ye de En İyi Yönetmen Oscar'ını getirdi.

    Blood Diamond (2006)

    Edward Zwick'in yönettiği aksiyon - gerilim filmin Blood Diamond'daki rolü, DiCaprio'ya üçüncü Oscar adaylığını getirdi.

    Revolutionary Road (2008)

    DiCaprio ve “Titanic”teki rol arkadaşı Kate Winslet, Sam Mendes'in 1950'lerde sıradan yaşam tarzlarıyla mücadele eden bir çifti konu aldığı banliyö draması “Revolutionary Road”da yeniden bir araya geldi. DiCaprio, En İyi Erkek Oyuncu dalında Altın Küre'yi kazanmasına rağmen, Akademi onu aday göstermedi.

    Revolutionary Road (2008)

    Shutter Island (2010)

    2010 yılı, Leonardo DiCaprio'nun canlandırdığı karakterlerinin gerçeklikle boğuşurken eziyet çektiği bir yıl oldu. DiCaprio, Scorsese'nin "Shutter Island"ında, bir psikiyatri tesisini araştıran fakat sonunda kendi akıl sağlığından şüphe etmeye başlayan bir ABD Mareşalini oynuyor.

    Shutter Island (2010)

    Inception (2010)

    Yine 2010'da DiCaprio, Christopher Nolan'ın akıllara durgunluk veren gerilim filmi "Inception"da rol alarak kariyerinin en büyük gişe açılışını gerçekleştirdi. DiCaprio filmde,kendi zihinsel iblisleriyle savaşırken başkalarının rüyalarına sızan bir hırsızı canlandırdı.

    Inception (2010)

    J. Edgar (2011)

    Leonardo DiCaprio, 2011'de, FBI Başkanı J. Edgar Hoover'ın hayatını anlatan biyografi filmi için Clint Eastwood ile bir araya geldi. "J. Edgar" adlı filmde, Hoover'ın hayatının 50 yıllık bir dönemini canlandıran oyuncu, ağır bir yaşlandırma makyajıyla izleyici karşısına çıktı.

    J. Edgar (2011)

    Django Unchained (2012)

    DiCaprio, Quentin Tarantino'nun “Django Unchained” filminde ilk defa kötü bir karakteri canlandırdı. Filmdeki karakterinin acımasız, ateşli kişiliğini somutlaştırmak için büyük çaba sarf eden DiCaprio'nun Oscar adayı olarak gösterilmemesi büyük şaşkınlık yarattı.

    The Great Gatsby (2013)

    Baz Luhrmann'ın, F. Scott's Fitzgerald'ın klasik kitabından uyarladığı "The Great Gatsby" için DiCaprio yakışıklı ve çekici rollerine geri döndü.

    The Wolf of Wall Street (2013)

    Martin Scorsese ile beşinci filmi olan "The Wolf of Wall Street"te, kariyerinin en üst düzeydeki performanslarından birine imza atan Leonardo DiCaprio, ünlü borsacı Jordan Belfort'u canlandırdı. En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ı için aday gösterildi fakat ödülü alamadı.

    The Wolf of Wall Street (2013)

    The Revenant (2015)

    Alejandro Inarritu'nun "The Revenant"ı için sınırları zorlayan bir performans ortaya koyarak 19. yüzyıl sınır beyi Hugh Glass'ı canlandıran Leonardo DiCaprio, nihayet bu filmle En İyi Erkek Oyuncu dalında aday gösterildiği Oscar ödülünü kazandı.

    2016 Oscar Ödül Töreni

    Once Upon a Time in... Hollywood (2019)

    DiCaprio, Oscar kazanmasından dört yıl sonra yeniden sinemaya döndüğünde Quentin Tarantino ile ikinci projesine imza attı. "Once Upon a Time...in Hollywood"da Brad Pitt ve Margot Robbie ile birlikte rol alan DiCaprio, 1969 yılında unutulmaya yüz tutmuş bir film yıldızını canlandırdı.

    Don't Look Up (2021)

    Leonardo DiCaprio, oyunculuk tutkusunu ve iklim değişikliği savunuculuğunu Adam McKay'in hicivli komedisi "Don't Look Up"da birleştirdi. Netflix yapımı filmde DiCaprio, bir kuyruklu yıldızın Dünya'ya doğru geldiğini keşfeden bir bilim adamını oynuyor ve Jennifer Lawrence'ın canlandırdığı öğrencisiyle birlikte, dünyayı bir şeyler yapmaya ikna etmek için çabalıyor.

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top