Hesabım
    Jurassic World
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Jurassic World

    “Dinozorlar insanların evcil hayvanı değildir!”

    Yazar: Murat Tolga Şen

    90’larda tüm dünyada bir dinozor çılgınlığı başlatan meşhur Jurassic Park filmi CGI efektleriyle hava atmakla yetinmiyor, başarılı bir roman uyarlaması olarak ilgiyle izleniyordu. Bu film o kadar güçlü bir etki yarattı ki, yer gök dinozorlarla doldu. Maketler, figürler, 3D kartpostallar ve daha neler neler…

    Epeydir yolumuzun düşmediği Isla Nublar adasına Jurassic World ile geri dönüyoruz. Adada kocaman ve her zamankinden havalı bir park inşa edilmiş, dünyanın her yerinden binlerce konuk dinozorları görmeye geliyor ancak çılgın ve sorumsuz bilim adamlarının doğada olmayan bir melez üretme fikri ile kapitalist patronların daha çok ziyaretçi açgözlülüğü birleşince kaçınılmaz son gerçekleşiyor… T-Rex’ten bile büyük ve vahşi bir dinozor kafesinden kaçıyor ve önüne geleni öldürmeye başlıyor. Bütün Jurassic serisinde verilen mesajın altı bir kez daha çiziliyor; dinozorlar insanların oyuncağı ya da evcil hayvanları değildir, onların olduğu bir dünyada biz sadece atıştırmalığız!

    İlk filmin finalinin geçtiği mekana da uğrayıp saygı göstermeyi ihmal etmeyen Jurassic World, filmin kötü yaratığı olarak bu kez insan elinde üretilmiş bir Frankenştayn canavarı olan Indominus Rex’i kullanıyor. Yarı Raptor, yarı T-Rex olan bu dinozorun kamufle olabilmek gibi yetenekleri bile var ve insanlar diğer Jurassic filmlerindekinden bile şaşkın ve aptal olunca katliam için çok güzel bir fırsat ele geçiriyor.

    Dürüstçe yazayım; filmi keyifle izledim ancak fikrime göre serinin en zayıf filmi de bu çünkü Jurassic Park’ların ununu elemiş, eleğini asmış orta yaşlı aksiyon kahramanlarının yerine günümüzün modasına uygun olarak oldukça genç iki karakter konumlandırmak zaten kaçma kovalamacadan ibaret olan macerayı zayıflatmış. Motorlu asi dinozor bakıcısı Owen ile kariyerist Claire arasında bir kimya yok, aslına bakarsanız bu ikili fikiri pek orijinal değil. Çok sevilen bir romantik aksiyon filmi olan Nil’in İncisi (Jewel of the Nile) filminde Michael Douglas ve Kathleen Turner’ı hatırlayın. Aynı didişmeli flört vaziyetini dinozor parkına uydurma çalışması romantizmin bir iki kelimede geçiştirilen bir durum olmasından mütevellit, işe yaramıyor! Filmi kurtaran iki dinozor meraklısı hınzır çocuk, onların başına gelenlerde kesinlikle çok daha fazla aksiyon ve gerilim var.

    Serinin son filmi bilim kurgudan iyice uzaklaşıp umursamaz bir fanteziye dönüşmüş durumda… Bir roman uyarlamasından ziyade çizgi roman kurgusuyla ilerleyen hikaye kendisini ilginçleştirmek adına değişik şeyler deniyor ve hatta durumu abartıp T-Rex’e, Terminator 2’dekine benzer bir geri dönüş şansı bile tanıyor.

    CGI dinozorlar artık her yerde! TV belgesellerinde bile onlarla haşır neşiriz ve varlıklarına iyice alıştık. O yüzden Jurassic World’de, 23 yıl öncekine benzer bir şok falan yaşayacak değilsiniz. Bu Mad Max Fury Road’ın yaptığı gibi muhteşem bir geri dönüş değil, yönetmen koltuğuna bir çaylağın oturtulduğu gişe amaçlı bir franchise çalışması… Bilet aldığınıza pişman edecek bir film de değil ama pek fazla bir şey ummadan gidin ve aksiyonun tadını çıkarın.

    murattolga@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top